‘Bu son şansımız mı?’ filmleri Salt’ta

Salt’ın, ‘Bu son şansımız mı?’ gösterim programı, iklim değişikliğinin çevresel ve toplumsal boyutlarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. 19 Mart-19 Nisan tarihlerinde Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleştirilecek 2025 programı, suyun hayati önemine odaklanıyor. Sekiz belgesel filmden oluşan seçki, toplulukların çevresel adalet arayışlarından endüstrileşmenin uzun vadeli etkilerine, suyun hem yaşamın kaynağı hem de hayatta kalmaya yönelik bir mücadele alanı oluşuna vurgu yapıyor.

Leviathan

Silence of the Tides (Gelgitlerin Sessizliği), Hollanda ve Almanya’dan Danimarka kıyılarına uzanan ve dünyanın en büyük gelgit alanlarından biri olan Wadden Denizi’ni odağına alıyor. Leviathan, Kuzey Amerika’daki balıkçılık endüstrisinin zorlu çalışma koşullarını belgeliyor. The Forgotten Space (Unutulan Alan), 1950’lerden itibaren liman kentlerini ve küresel lojistiği yeniden yapılandıran konteyner taşımacılığını ele alıyor.

Şarap Rengi Deniz

Şarap Rengi Deniz, sıcaklıkların küresel ortalamadan daha hızlı arttığı Akdeniz’de iklim değişiklinin sonuçlarını incelerken Water and Power (Su ve İktidar), Los Angeles’taki su kıtlığının kent peyzajını nasıl yeniden şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Living Water (Yaşam Suyu), Wadi Rum Çölü odağında Ürdün’de yaşanan su krizinin ekolojik, toplumsal ve ekonomik boyutlarına dikkat çekiyor.

Sedef Düğme

Şili Patagonyası’ndaki su göçerleri ile Pinochet diktatörlüğü sırasında kaybolmuş muhaliflerin hikâyesini iki sedef düğme aracılığıyla birbirine bağlayan El botón de nácar (Sedef Düğme), belleğin taşıyıcısı olarak suyu merkeze alıyor. In Our Water (Bizim Suyumuz) ise 1980’lerde New Jersey’de yaşayan bir ailenin kuyularına sızan zehirli kimyasallara karşı verdikleri mücadelenin izini sürüyor.

Su ve İktidar

Yükselen deniz seviyeleri ve artan kuraklıklardan ekolojik yıkıma uzanan hikâyeler, suyun sadece bir doğal kaynak değil; ekosistemleri, ekonomileri, yaşam biçimlerini şekillendiren bir müşterek olduğunu hatırlatıyor. Gezegenin geleceği ve sürdürülebilir ortak yaşam ile yakından ilişkili meseleler etrafındaki aciliyetleri gündeme getiriyor.

Unutulan Alan

Salt Genel Müdürü Deniz Ova, insan faaliyetlerinin çevresel sonuçlarına dikkat çeken bu program ile ekolojik dengenin yeniden kurulmasına yönelik ortak bilince katkı sağlamanın amaçlandığını belirtti: “Programın 10. senesinde, günümüzün aciliyetlerinden hareketle birlikte düşünmeyi ve araştırmayı teşvik eden bir kültür kurumu olarak, suyun hayati önemine eğiliyoruz. Bu doğrultuda Salt Beyoğlu’nda başlattığımız Su Etrafında programıyla sanat, ekoloji, mimarlık gibi farklı alanlardan araştırmacıları bir araya getirirken, Bu son şansımız mı? seçkisiyle dünya çapında artan kuraklıklar karşısında su kaynaklarının önemini ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmedeki kritik rolünü ele alıyoruz” dedi.

Yaşam Suyu

Salt Yönetim Kurulu Üyesi ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Taşcı Firuzbay ise “Sürdürülebilir bir geleceğin kolektif bilinç ve ortak çabalarla inşa edileceğine inanıyoruz. Sanat da bu süreçlerdeki en birleştirici araçlardan biri. Kurucusu olduğumuz Salt’ın Bu son şansımız mı? programını desteklememizin temelinde bu anlayış yatıyor. Bu yılki seçkinin odağında yer alan ‘su’, yalnızca yaşamın kaynağı değil, gezegenimizin sürdürülebilirliği için de kritik bir unsur. İklim krizine ve suyun hayatımızdaki belirleyici rolüne dikkat çeken projelere katkı sağlamayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu son şansımız mı?, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da toplumda farkındalık yaratma yolunda güçlü bir çağrı niteliği taşıyor” dedi.

Bizim Suyumuz

Bu son şansımız mı?, Salt Beyoğlu’ndaki Su Etrafında programlarına paralel olarak, 19 Mart Çarşamba saat 20.30’da Silence of the Tides [Gelgitlerin Sessizliği] filminin gösterimiyle başlayacak. Program, 23 Mart Pazar günü Leviathan, The Forgotten Space [Unutulan Alan]ve Şarap Rengi Deniz filmlerinin gösterimiyle devam edecek.

Salt’tan Fatma Çolakoğlu ile Alâ Taleb tarafından hazırlanan Bu son şansımız mı? 2025 programı herkesin katılımına açık ve ücretsiz…

Gösterim Programı

19 Mart – 19 Nisan

Salt Beyoğlu, Açık Sinema

Silence of the Tides [Gelgitlerin Sessizliği], Pieter-Rim de Kroon, 2021, 103′

19 Mart Çarşamba, 20.30

Leviathan, Lucien Castaing-Taylor ve Véréna Paravel, 2012, 87′

23 Mart Pazar, 14.00

The Forgotten Space [Unutulan Alan], Allan Sekula ve Noël Burch, 2010, 112′

23 Mart Pazar, 16.00

Şarap Rengi Deniz, Nefin Dinç, 2024, 43′

23 Mart Pazar, 18.00

Water and Power [Su ve İktidar], Pat O’Neill, 1989, 57′

11 Nisan Cuma, 19.00

Living Water [Yaşam Suyu], Pavel Borecký, 2021, 77′

16 Nisan Çarşamba, 19.00

El botón de nácar [Sedef Düğme], Patricio Guzmán, 2015, 82′

18 Nisan Cuma, 19.00

In Our Water [Bizim Suyumuz], Meg Switzgable, 1982, 60′

19 Nisan Cumartesi, 19.00

Related Posts

Chia tohumu ve süt tüketmenin etkisi: Vücuda 5 zararı var
  • Eylül 18, 2025

CHİA TOHUMLARINI SÜTLE BİRLİKTE TÜKETMENİN 5 ZARARI Beslenme uzmanlarına göre, chia tohumları ve süt doğru tüketildiğinde çoğu insan için güvenli olabilir, ancak aşırı tüketim veya kötü hazırlama sağlık sorunlarına yol…

Okumaya Devam Et
Çikolata yiyince ne olur? Yaşlanma ve kalp sağlığı üzerinde etkisi var
  • Eylül 18, 2025

Çalışmada, kakao flavanol takviyesinin kardiyovasküler hastalıkları önlemedeki uzun vadeli etkilerini test ettiler. Kakao flavanollerinin kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanan ikincil ölüm oranında %27’lik bir azalma da dahil olmak üzere, kardiyovasküler hastalıklardan koruyucu…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir