ABD’deki istihbarat örgütlerinin, Başkan Donald Trump’ın “Tren de Aragua” (TDA) isimli Venezuelalı çetenin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümeti ile bağlantılı olduğu yönündeki iddialarına katılmadığı ortaya çıktı.
İlk başkanlık döneminde olduğu gibi Ocak 2025’te yeniden göreve geldikten sonra göçmen karşıtı bir çizgi izleyen Trump, bu iddianın da temelinde, 1789 tarihli “Yabancı Düşmanlar Yasası”nı Tren de Aragua mensubu olduğunu iddia ettiği 200’den fazla Venezuelalıyı ülkeden göndermek için kullanmıştı. Çete üyesi olduğu iddia edilen göçmenler, ABD tarafından El Salvador’daki yüksek güvenlikli hapishaneye gönderilmişti.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon vatandaşlara karşı kullanılan tartışmalı yasa, ABD Başkanı’na bir savaş ya da “yabancı bir millet ya da hükümet” tarafından gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilme tehdidi buşunan “işgal” halinde söz konusu ülke vatandaşlarına yönelik kısıtlayıcı önlemler getirme yetkisi veriyor.
GİZLİLİĞİ KALDIRILAN BELGE NE DİYOR?
Gizliliği kaldırılan ve pazartesi günü basına yansıyan bir belge ise ABD istihbaratının çetenin bağlantıları konusunda Trump’tan farklı düşündüğünü ortaya koydu. Buna göre, Ulusal İstihbarat Konseyi’ne (NSA) ait 7 Nisan tarihli belgede, Tren de Aragua çetesinin Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun hükümetiyle bağlantılı olduğuna inanılmadığı görüldü.
Belgede şu ifadelere yer verildi: “Venezuela’nın müsamahakar ortamı TDA’nın faaliyet göstermesini sağlasa da Maduro rejiminin muhtemelen TDA ile işbirliği yapmak gibi bir politikası bulunmuyor; (Maduro yönetimi) TDA’nın ABD’deki hareketlerini ya da faaliyetlerini yönlendirmiyor.”
ABD’nin The New York Times gazetesi de mart ayında ABD’deki istihbarat örgütlerinin bu konuda Trump ile uyuşmadığını aktarmıştı.
TRUMP YÖNETİMİ “DERİN DEVLETİ” SUÇLADI
Öte yandan, raporun paylaşılmasından bir gün sonra Adalet Bakanlığı “doğru olmayan ancak yine de gizli olan bilgilerin sızdırılmasına dair cezai soruşturma başlatıldığını” açıkladı.
Aynı zamanda Trump’ın avukatlarından olan Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche, konuya ilişkin açıklamasında, yaşanan sızıntıdan “derin devleti” sorumlu tuttu, bunun Trump’ın gündeminin altını oymak için siyasi saiklerle gösterilen bir çaba olduğunu ileri sürdü.
Dün yayınlanan söz konusu belge, İfade Özgürlüğü Vakfı’nın Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yaptığı başvuru üzerine paylaşılmıştı.
Kaynak: NTV
admin
