Geçtiğimiz haftalarda Hindistan havacılık tarihinin en kanlı kazalarından birine sahne oldu.

Kazaya karışan Air India uçağının pilotu, can kaybını en aza indirgemek için yaptığı son bir hamle sayesinde ulusal kahraman haline geldi.

APARTMAN BLOKLARININ ARASINDA DÜŞECEKTİ

Uzmanların çift motor arızası yaşadığını ve aniden güç kaybetiğini tahmin ettiği uçak, çok daha fazla insanı öldüreceği kalabalık apartman bloklarının arasına düşebilirdi.

Kalkıştan saniyeler sonra Sabharwal “mayday” çağrısında bulunarak hava trafik kontrolüne uçağın durumunu haber verdi.

YAN YATIRARAK KADERLERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Sadece saniyeler içerisinde güç kaybederek yere çakılan uçak, pilotun gayreti sayesinde uçuş rotası üzerinde bulunan büyük bir konut binasından kaçınmayı başardı.

Tecrübeli pilot, uçak yere çarpmadan ve patlamadan saniyeler önce hafifçe yana yatırarak yüzlerce kişinin kaderini değiştirdi.

DENEYİMLİ PİLOT KAHRAMAN İLAN EDİLDİ

Kaptan pilot Sumeet Sabharwal’ı anmak için bugün Mumbai’de yüzlerce kişi toplandı. Kaptan Sabharwal, çevredeki apartman sakinleri tarafından “kahraman” ilan edildi.

Kazanın yaşandığı bölgeye yakın bir binada yaşayan 28 yaşındaki Jahanvi Rajput, İngiliz The Sun gazetesine yaptığı açıklamada, “Kaptan Sabharwal sayesinde hayattayız. O bir kahraman. Bizim yaşamamız onun sayesinde. Yanımızdaki yeşil alanı fark etti ve oraya yöneldi.” dedi.

“YÜZLERCE KİŞİ DAHA ÖLEBİLİRDİ”

50 yaşındaki iki çocuk annesi Chancal Bai ise, “Eğer uçak bu yerleşim bölgesine çarpsaydı, yüzlerce kişi daha hayatını kaybedebilirdi” diyerek faciadan kıl payı kurtulduklarını belirtti.

Hintli bir siyasetçi ise kaptanın kazadan sadece birkaç gün önce yaşlı babasına uçuş kariyerini bırakıp onun bakımını üstlenmeyi planladığını söylediğini açıkladı.

SON SÖZLERİ KAZAYI AYDINLATABİLİR

Soruşturmacılar, 241’i yolcu ve mürettebat olmak üzere 270’ten fazla kişinin hayatını kaybettiği kazanın nedenini belirlemeye yardımcı olmak için pilotların son sözlerini analiz edecek.

Boeing 787-8 Dreamliner uçağının ani düşüşünün en olası nedeni, her iki motorda da “son derece nadir” görülen bir güç kaybı olarak görülüyor.