
HABER MERKEZİ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2025 18:52
İran, İsrail’in borsa binasını ve kritik altyapılarını hedef alarak ülke ekonomisine darbe vurdu. İsrail’in, özellikle denizcilik sevkıyatları İran füzeleri ile sekteye uğradı. İsrail ekonomosinin savaşı uzun süre kaldıramayacağının farkında olan ABD Başkanı Donald Trump, ateşkesin ardından diplomasi ve ekonomik güç yoluyla İran’ı kontrol altına almayı amaçladı.
İran, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı saldırılara hedefli füze saldırıları ile karşılık verdi. İsrail’in gücünün temelini hedef alan İran, ekonomik ve finansal altyapıya yönelik operasyonunda Tel Aviv’deki borsa binasını vurdu.
İran, İsrail Kalkınma Şirketi’nin CEO’su ve ülkenin küresel tahvil satış operasyonunun mimarı Dani Naveh’in evini füzelerle hedef aldı.
Middle East Eye’da (MEE) yer alan yazıda, Naveh’in ekonomik girişimleriyle İsrail, Ekim 2023’ten bu yana 1,7 milyar doları ABD kurumlarından olmak üzere 5 milyar doların üzerinde tahvil topladığı belirtildi. Bu tahviller, İsrail için can damarı olmuştu.
Politik ekonomi uzmanı Ahmed Alqarout tarafından kaleme alınan yazıya göre, Tahran yönetimi, Naveh’i ortadan kaldırarak İsrail’in borçlanma mekanizmasının en zayıf noktası olan yatırımcı güvenini yok etmek istedi. Ancak Naveh, evi İran’ın saldırısında yıkılmasına rağmen son anda hayatta kalmayı başardı.
This is a close-up video of the #Israel Stock Exchange building in #TelAviv after it was hit by #Iranian ballistic missiles launched by the #IRGC Aerospace Force.#OperationTruePromise3 #OperationRisingLion pic.twitter.com/AlmvInsiRi
— Babak Taghvaee – The Crisis Watch (@BabakTaghvaee1) June 19, 2025
İran’ın saldırısında hasar gören borsa binası
İran, Tel Aviv’in finans bölgesini vurmasının yanı sıra Hayfa’daki liman ve rafineri altyapısını füzelerle hedef aldı. Diğer yandan Tahran, başlattığı siber savaş ile de hem endüstriyel hem de sivil enerji tedariki için kritik öneme sahip bir rafineriyi etkisiz hale getirmeye çalıştı.
İran’ın saldırıları, yalnızca füze fırlatılması gibi gözükse de İsrail’in savaş ekonomisinin mali ve lojistik temellerini istikrarsızlaştırmayı amaçladı.
Savaş harcamalarının artmasıyla zor duruma düşen İsrail ekonomisi, İran’ın düzenlediği saldırılarla birlikte lojistik ve üretim zincirlerinde artan maliyetlerle de mücadele etmek zorunda kaldı.

İran füzeleri İsrail’in liman kenti Haifa’ya düştü
DENİZCİLİKTEKİ AKSAMA BOĞAZINI SIKTI
İsrail ekonomisine en büyük darbe, küresel denizcilik sektöründen geldi. 20 Haziran’da, dünyanın en büyük konteyner nakliye şirketi Maersk, İsrail’in Hayfa Limanı’na tüm gemi seferlerini askıya aldığını duyurdu.
İran füzeleri sonucu alınan karar, İsrail pazarının izole edilmesine neden oldu. İsrail’e giden sevkiyatların sigorta primleri, gemilerin değerinin yüzde 1’ini aşınca İsrail’in denizcilikten elde ettiği ekonomi fiilen ambargo altına girmiş oldu.
Maersk’in İsrail’in Akdeniz’e açılan kapısından vazgeçmesine neden olan kesinti, Husilerin Kızıldeniz’deki krizini gölgede bıraktı. İsrail’de, ithalat maliyetleri yükselişe geçerken stoklardaki açıkların artması söz konusu hale geldi.

İran füzelerinin Hayfa’daki bir petrol rafinerisini vurmasının ardından rafineriden dumanlar yükseldi
Maersk, ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkes kararını açıklamasının ardından Hayfa Limanı’na yeniden sevkiyat gerçekleştireceklerini doğruladı.
MİNİMUM HARCAMA MAKSİMUM ETKİ
İran ise 2 ila 3 milyar dolar arasında tahmin edilen füze maliyeti ile minimum harcama yaptı ve maksimum etkiyi elde etti.
Psikolojik caydırıcılığı bir silah olarak kullanan Tahran, yıllarca süren yaptırımların başaramadığını gerçeğe dönüştürdü. İran, İsrail ekonomisinin istikrarsız, savunmasız ve sürdürülemez hale nasıl gelebileceğini gösterdi.
Netanyahu hükümetinin ekonomi politikalarına güvenin sarsıldığı İsrail’de, ilk kez silah için değil nakit için yardım çağrısı yapıldı. Tel Aviv’in resmen ekonomik yardım talep etmesi, ekonomide yaşanan yorgunluğun itirafı olarak yorumlandı.

İran’dan Tel Aviv’e fırlatılan füze saldırısı sonrasında hasar gören bir bina
ABD’NİN PLANI NE?
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail‘in uzun süreli savaşı kaldıramayacağının farkındaydı. Trump şu anda, diplomasi ve ekonomik güç yoluyla Orta Doğu’daki hakimiyetini yeniden tesis etmek için çabalıyor.
Ateşkesin ardından ABD, İran’ın daha fazla kazanç elde etmesini engellemeyi amaçlayan bir yaklaşım benimsedi.
ABD’nin stratejisi, askeri baskı yerine ekonomik kuşatma ve kurumsal çevreleme üzerine kurulu. İran‘ın gücünü doğrudan çatışmayla değil, belirli birlikleri ve finansal kısıtlamalarla zayıflatmayı hedefliyor. Bu yaklaşım, mevcut sorunları çözmekten çok “yönetmeye” odaklanıyor.
Kaynak: Hürriyet