‘Tutunacak Bir Şey’ sergisi oyuna çağrıyor

Barış Önen’in 4. kişisel sergisi olan Tutunacak Bir Şey, bir sergi olmaktan çok bir oyun, bir performans ve bir çağrı. Sedef Kermen’in küratörlüğünde açılan sergi, Beşiktaş Vişnezade’de LEA ve İndie İstanbul Ajansları’nın ortak ofis mekânında izleyiciyle buluşuyor. Ancak bu bir izleme değil, oynama deneyimi. Ziyaretçilerden izleyici değil, oyuncu olmaları bekleniyor.

Sergi, “dokunulabilir” ve “yerinden oynatılabilir” nesnelerle dolu bir oyun alanı sunuyor. Boncuklarla kaplı kumaşlar, esneyip bükülebilir örgü vazo formları, ses çıkaran halkalar, örülmüş ve bozulabilir yapılar… Her biri boşlukta zaman, hafıza ve etkileşimle şekillenmeye açık. Ziyaretçiler, sergilenen nesnelerin yerini değiştirebilir, onlara dokunabilir, hatta onlarla müzik dahi yapabilir.

Aynı zamanda psikiyatrist olan sanatçı Barış Önen, bu sergiyle hayatın getirdiği karmaşa ve belirsizlik karşısında bireylerin tutunduğu şeylere odaklanıyor. “Bazen bir parça kumaşa, bazen sese, bazen sadece dokunma eyleminin kendisine tutunuruz” diyen Önen, sergiyi izleyicilerle birlikte canlı bir şekilde yeniden kurmayı amaçlıyor. Ona göre bu işler, hem onun hem izleyicinin “tutunduğu” şeyler.

Sergi, faydasızlık, boşluk ve oyun kavramları etrafında şekilleniyor. İşlevsiz gibi görünen nesneler, aslında sanatçının tanımıyla “içi boş işler”. Ama bu boşluk, yoklukla değil, var olma çabasıyla dolu. Önen’in işleri zaman zaman seramiğe, zaman zaman kumaşla kurulmuş yumuşak heykellere dönüşüyor. Ancak bunlar klasik biçimde sergilenen eserler değil; izleyicinin parçası olduğu, birlikte şekillenen duyusal formlar.

Bu bağlamda Tutunacak Bir Şey, izleyiciyle sadece göz hizasında değil, dokunma, oynama ve varlık üzerinden ilişki kuruyor. Somatik sanatla ve Winnicott’un “geçiş nesnesi” kavramıyla da ilişki kuran işler, hem güvenli hem de belirsizlikle baş etmenin yollarını hatırlatıyor. Her bir nesne, tutunulabilecek bir form olduğu kadar, içi boşaltılmış bir alanın hatırlatması da.

Sergi, klasik bir galeri ortamında değil, bir ajans ofisinin içinde yer alıyor. Ancak bu mekân, sergiyle birlikte dönüşüyor. Ajans çalışanlarının günlük yaşamına karışan işler, aynı zamanda bir sergi randevusu ile deneyimlenebiliyor. Sergi süresince atölyeler de düzenlenecek.

Yaratıcılığı sadece zihinsel değil, mekânsal ve duyusal bir üretim olarak gören bu yaklaşım; sanatın ofis gibi verimlilikle tanımlanan alanlarda da nasıl yaşamsal bir kaynak hâline gelebildiğini gösteriyor. “Tutunacak Bir Şey”, sanatla temasın bir ilham, bir oyun, bir tutunma pratiği olabileceğini hatırlatıyor.

Related Posts

İstanbul Caz Festivali’nde bu hafta
  • Temmuz 7, 2025

32. İstanbul Caz Festivali, 17 Temmuz’a kadar, klasiklerden yenilikçi stillere uzanan, cazın özgürleştiren doğasından ilham alan yetenekleri müzikseverlerle İstanbul’un farklı mekânlarında ağırlamaya devam ediyor. 28 yıldır Garanti BBVA’nın sponsorluğunda düzenlenen…

Okumaya Devam Et
‘Edward Burtynsky: Dönüşen Yeryüzü’
  • Temmuz 7, 2025

Borusan Contemporary, yeni kültür-sanat sezonunda endüstriyel manzaraları konu alan geniş format fotoğraflarıyla tanınan ve Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’yla uzun soluklu işbirliğini sürdüren Kanadalı sanatçı Edward Burtynsky’yi ağırlamaya hazırlanıyor. Marcus Schubert…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir