Almanya, dil bilmeyen göçmen öğrencilere sınırlama getirebilir.

Eğitim Bakanı Karin Prien, Almanca bilmeden eğitim sistemine giren çocuk sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Prynne, göçmen kökenli öğrenciler için okullarda bir kota uygulanması olasılığını açık bıraktı, önemli olanın çocukların okula başladıklarında Almanca bilmeleri olduğunu söyledi.

Prien’in açıklamaları iktidar koalisyonu içinde bile tepkilere neden oldu. Alman WELT televizyonuna konuşan Prynne, kota fikrini okullar için “olası bir model” olarak tanımladı ve Danimarka’da kullanılan sisteme atıfta bulundu.

Eğitim bakanı, “İster yüzde 30 ister yüzde 40 olsun, diğer ülkelerin deneyimlerine bakmanın her zaman mantıklı olduğunu düşünüyorum. Önemli olan çocukların okula başladıklarında Almanca konuşabilmeleridir” diyerek Almanca bilmeden eğitim sistemine giren çocukların sayısındaki artışa dikkat çekti.

4 YAŞ ÇOCUKLAR İÇİN TEST İSTİYORLAR

Bakan ayrıca, Almanya’da göçmen kökenli olmayan “her zaman var olan ailelerde” bile dil ve gelişim sorunlarına değindi ve bunun ebeveynlerin davranışlarındaki değişikliklerden kaynaklandığını söyledi.

Prien, BILD’e verdiği bir başka mülakatta da çocukların artık sahip olmadığı ayakkabı bağcığı bağlama, bisiklete binme ya da yüzme gibi becerilere atıfta bulundu. İktidardaki koalisyon, 4 yaşındaki çocuklar için ülke genelinde zorunlu bir dil ve gelişim testinin uygulanmasını destekliyor

ELEŞTİRENLER NE DİYOR?

İlk tepki hükümetin uyum konularından sorumlu komiseri Natalie Pavlik’ten (Sosyal Demokrat Parti, SPD) geldi ve Pavlik bir kota getirilmesi ihtimalini reddetti. “Almanya‘nın sınıflarda bir kotaya ihtiyacı yok” diyen Pavlik, eğitim sistemindeki dengesizliğin bu şekilde çözülemeyeceğini savundu. Bununla birlikte, her çocuğun Almanca konuşabilmesi gerektiğini söyledi.

Sosyal Demokrat Parti’nin eğitim sözcüsü Jasmine Hostert da bakanın açıklamalarına sert tepki gösterdi: “Kota ya da benzeri modellerin getirilmesini kategorik olarak reddediyorum. İyi eğitim ve kapsayıcılık hedefe yönelik destekle sağlanır, dışlamalarla değil” dedi ve anaokullarının güçlendirilmesine odaklanılması çağrısında bulundu.

“MODELE DAYALI ÖĞRENME EKSİK KALIR”

Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Stefan Duhl ise bunu “mantıklı ve ideal bir fikir” olarak nitelendirdi ancak uygulanması halinde ortaya çıkacak sorunlara dikkat çekti. Duhl, “Bir sınıfta ana dili Almanca olmayan ya da çok az Almanca bilen çocukların sayısı yüzde 90’a ulaşırsa, modele dayalı öğrenme eksik kalır ve çocukların sınıf dışında Almanca kullanmaları zorlaşır. Okul bahçesinde hala anadillerini konuşuyorlar” dedi.