Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Üniversitelerin Geleceği De Tartışılacak!

@turkegitimsen

Akademik zam istiyoruz! Lisans düzeyinde akademik başarısı en yüksek olan öğrencilerimizin, akademisyenlik mesleğini tercih etmesi beklenirken, bu öğrenciler ekonomik koşullar nedeniyle daha yüksek gelirli meslekleri tercih etmektedir. Bu gençlerin akademisyenlik mesleğini tercih etmelerini sağlamak çok önemlidir. Bu nedenle akademik zam, hem görevdeki akademisyenlerimizin ekonomik sorunlarını çözecek hem de Türk akademisinin geleceği için bir tedbir olacaktır.

Tayin/nakil yönetmeliği çıkarılmalıdır.

Üniversite idari personelinin en büyük sorununun tayin/ nakil meselesi olduğuna dikkat çeken Geylan, “YÖK bir yönetmelik yayınlayarak, idari personele becayiş hakkı tanıdı, ancak bu durum sorunu tam anlamıyla çözmedi. Düşünsenize, hükümet, 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti ancak biz hala aileleri birleştiremiyoruz. Bu nedenle YÖK’e çağrıda bulunarak, üniversitelerde eş güdümü sağlayacak bir tayin/nakil yönetmeliği çıkarılmasını ve bu şekilde ‘Aile Yılı’ sona ermeden ailelerin birleştirilmesini istiyoruz” dedi.

İdari personel geliştirme ödeneğinden faydalandırılmalıdır.

Görevde Yükselme Sınavının, YÖK tarafından rutin olarak iki yılda bir ve merkezi yazılı sınav şeklinde yapılmasını isteyen Geylan, ayrıca idari personelin üniversite geliştirme ödeneği alması gerektiğini bildirdi. Genel Başkan Talip Geylan, üniversitelerde akademik olmayan yönetici pozisyonlarından üniversite idari personelin görevlendirilmesini de talep etti.

Akademik zam şart!

Akademik personelin, akademisyenlik mesleğinin ihtiyaçları ve onuru ile orantılı bir ücrete sahip olmadığını belirten Geylan, “Bu nedenle akademik zam yapılması gerekmektedir. Akademik zam talebini dile getirirken, sadece halihazırda görev yapan akademisyenlerimizin ekonomik sorunlarını gidermeyi amaçlamıyoruz. Akademik maaş zammı, aynı zamanda üniversitelerimizin ve bilim dünyamızın geleceğini de doğrudan ilgilendiren bir önlem olacaktır.

Şöyle ki; lisans düzeyinde akademik başarısı en yüksek olan öğrencilerimizin, akademisyenlik mesleğini tercih etmesi beklenirken, bu öğrenciler ekonomik koşullar nedeniyle daha yüksek gelirli meslekleri tercih etmektedir. Oysaki, Türk bilim hayatının ve üniversitelerimizin geleceği için bu öğrencilerimizin bir meslek olarak akademisyenliği tercih etmesi doğru olandır. Bu nedenle akademik maaş zammı, hem görevdeki akademisyenlerimizin ekonomik sorunlarını çözecek hem de Türk akademisinin geleceği için bir tedbir olacaktır” diye konuştu.

Akademik ünvanlar kadro ve kontenjan sınırı olmaksızın verilsin.

<!–

Gözden kaçırmayın

–> Dört üniversiteye rektör atandı Dört üniversiteye rektör atandı

Akademik yeterliliğini sağlayan tüm akademisyenlerimize hak ettiği ünvanın, kadro ve kontenjan sınırı olmaksızın verilmesini isteyen Geylan, “Kadro konusu yönetimin keyfiyetine ve insafına bırakılmamalıdır” dedi.

Rektör atamalarında seçim usulüne dönülsün.

Rektör atamalarına değinen Geylan, rektörlerin seçimle iş başına getirilmesi gerektiğini ifade etti. Geylan şunları söyledi: “Önceden, rektörlük seçimlerinde sadece yardımcı doçent ve üzerindeki akademisyenler oy kullanabiliyordu. Sandıkta en çok oyu alan ilk altı adayın ismi YÖK’e gönderilir, ardından YÖK bu altı aday arasından üçünü Cumhurbaşkanına iletir ve Cumhurbaşkanı bu adaylardan birini rektör olarak atardı. Bu yöntemi sendika olarak sürekli eleştirdik. Her fırsatta yalnızca akademisyenlerin değil, tüm üniversite çalışanlarının, hatta öğrenci temsilcilerinin de oy kullanması gerektiğini dile getirdik. Seçim usulünün revize edilmesini beklerken, gelinen noktada elimizdekinden de olduk! Artık rektör atamalarında seçim yok! Oysa üniversitelerimiz her alanda toplumumuz için lokomotif ve öncü kuruluşlardır. Bu nedenle rektör atamaları akademisyenler, idari personel hatta öğrenci temsilcilerinin oy kullandığı demokratik seçimlerle yapılmalıdır.

Diğer yandan:

  • Meslek Yüksekokullarında yeterli sayıda akademik ve idari personelin bulundurulması için kadro açılmalıdır.
  • Doktorasını tamamlayan araştırma görevlileri akademik personel olarak daimi kadroya alınmalıdır.
  • Tüm sözleşmeli akademik personel daimi kadroya geçirilmelidir.
  • Asker akademisyen uygulaması başlatılarak, yeni üniversitelerin bu şekilde akademisyen ihtiyacı karşılanmalıdır.
  • YÖK ve bağlı kuruluşlarında 657 sayılı DMK’ya tabi idari personelden yüksek lisansını tamamlayanlara %20, doktorasını tamamlayanlara %40  oranında  ek özel hizmet tazminatı ödenmelidir.
  • Üniversite senatolarına araştırma görevlilerinin de bir temsilciyle katılması sağlanmalıdır.
  • “Akademik Faaliyetlere Destek Fonu” oluşturulmalıdır.
  • Üniversitelerde  idari personele de döner sermaye katkı payı ödenmelidir.’

Related Posts

2025-KPSS: Alan Bilgisi Oturumlarının Temel Soru Kitapçıkları ve Cevap Anahtarları Yayımlandı
  • Eylül 14, 2025

DUYURU(14 Eylül 2025) 2025-KPSS: Alan Bilgisi Oturumlarının Temel Soru Kitapçıkları ve Cevap Anahtarları Yayımlandı 13-14 Eylül 2025 tarihlerinde uygulanan 2025-KPSS A Grubu Sınavı’nın Alan Bilgisi Oturumlarının (Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler,…

Okumaya Devam Et
Yükseköğretim Kurulunun Yapay Zekâ Okuluna Rekor Başvuru
  • Eylül 13, 2025

Yükseköğretim Kurulu himayesinde hayata geçirilen Veri Analiz Okulu’na 135 bin 846 kişi başvurdu <!– Gözden kaçırmayın –> KYGM yurt kayıt süreci sadece 3 kolay adımda tamamlanıyor İçeriği Görüntüle “Sadece veri…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir