

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, X sosyal medya hesabından Suriye‘deki duruma ilişkin paylaşım yaptı.
Barrack, Suriye’deki taraflara çağrıda bulunarak, “Tüm taraflar, derhal silahlarını bırakmalı, düşmanlıkları sona erdirmeli ve kabile (arası) intikam döngülerinden vazgeçmeli” dedi.
“ULUSLARARASI TOPLUM HÜKÜMETİN ARKASINDA BİRLEŞTİ”
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının ülke halkına yıllardır maruz kaldıkları hayal edilemez acı ve zulmün ötesine geçme şansı sunan ilkeli bir adım olduğunu belirten Barrack, “Uluslararası toplum, yeni kurulan Suriye hükümetinin arkasında büyük ölçüde birleşti ve hükümetin acı dolu bir mirastan umut dolu bir geleceğe geçiş çalışmasını ihtiyatlı bir iyimserlikle izliyor” görüşünü paylaştı.
Barrack, sahada savaşan taraflar arasındaki acımasız eylemlerin hükümetin otoritesini zayıflatıp düzeni bozduğuna işaret ederek, bunlar nedeniyle hükümetin kırılgan hedeflerinin büyük bir şokun gölgesinde kaldığını belirtti.
Tüm taraflara çağrıda bulunan Barrack, “Tüm taraflar, derhal silahlarını bırakmalı, düşmanlıkları sona erdirmeli ve kabile (arası) intikam döngülerinden vazgeçmeli. Suriye, barış ve diyaloğun hüküm sürmesi gereken çok önemli kritik bir dönemeçte ve bu şimdi sağlanmalı” ifadelerini kullandı.
RUBIO: ŞAM’DAKİ YETKİLİLER YARDIMCI OLMALI
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da X hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye’nin güneyindeki duruma ilişkin açıklamada bulundu.
Masum insanlara yönelik katliamlara son verilmesi gerektiğini vurgulayan Rubio, Suriye yönetiminin “kendi saflarındakiler de dahil olmak üzere zulümden suçlu olan herkesi sorumlu tutması ve adalete teslim etmesi” gerektiğini belirtti.
Rubio, “Şam’daki yetkililer, DEAŞ ve İran’ın kontrolünden arındırılmış, birleşik, kapsayıcı ve barışçıl Suriye’ye ulaşma şansını korumak istiyorsa DEAŞ’ın ve diğer şiddet yanlısı cihatçıların bölgeye girmesini ve katliam yapmasını engellemek için güvenlik güçlerini kullanarak bu felaketin sona ermesine yardımcı olmalıdır” ifadesini kullandı.
ÇATIŞMALAR BÜYÜK ÖLÇÜDE DURDU
Süveyda’da 13 Temmuz’da Bedevi Araplar ile bazı Dürzi gruplar arasında silahlı çatışmalar başladı. Müdahaleye hazırlanan Suriye güvenlik güçlerinden onlarcası, bazı Dürzi güçlerce öldürüldü.
Büyüyen ancak durdurulan çatışmalar, Hikmet el-Hecri’ye bağlı Dürzilerin ateşkesi bozmasıyla yeniden tırmandı.
İsrail ordusu, 16 Temmuz’da Suriye Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı’nı vurdu.
Suriye ordusu, yerel gruplarla ateşkes yapıp Süveyda’dan çekilirken Hecri grubu, Bedevi Arap aileleri zorla çıkarmaya ve infazlara başladı. Alevlenen çatışmalarda ülke genelinden binlerce aşiret savaşçı, Bedevi Araplara desteğe geldi.
Suriye yönetimi, 19 Temmuz’da tüm tarafların çatışmaları durdurmasını isteyerek güvenlik güçlerini Süveyda’da yeniden konuşlandırmaya başladı.
Suriye yönetiminin Süveyda’da çatışan taraflara çağrısı ve baskısıyla dün çatışmalar büyük ölçüde durdu. Süveydalı Bedevi Arap savaşçılar ile onlara desteğe gelen aşiret savaşçıları kentten çıktı.
Daha önce sağlanan ateşkes ve anlaşmalara zaman zaman uyup bazen de karşı çıkan İsrail destekli Dürzi lider Hikmet el-Hecri’nin nasıl bir tutum izleyeceği merak edilirken, bölgede 13 Temmuz’dan bu yana silahlı ya da sivil yüzlerce kişinin öldüğü, sayının daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor.
Çatışmalar nedeniyle gıda, elektrik ve su temin edilemeyen bölgede insani kriz yaşanıyor.
Kaynak: NTV