Seven kıskanır mı?

“Aman ha, efendim, kıskançlıktan sakının!
Çünkü , beslendiği şeyle alay eden yeşil gözlü bir canavardır.
Mutlu olanlar vardır ki, eşlerinin sefahatini bilmeden,
gözlerinin önünde dahi olsa, aldanmış olduklarını bilmezler.
Ama aldatıldığını bilip de buna aldırmayanların yürekleri
taş kesilmiştir.
Ne mutlu o uykusuz şüpheye düşmemiş adama!
Kıskanç, uykusunda bile huzur bulamaz;
her bakışta bir ihanet, her sessizlikte bir yemin görür.”

Shakespeare – Othello (III. Perde, III. Sahne)

, insan ilişkilerinde yaygın olarak görülen ve oldukça karmaşık bir duygudur. Psikolojik açıdan bakıldığında, kıskançlık; değer verilen bir bağın ya da niteliğin tehdit altında olduğu algısıyla ortaya çıkar. Bu duygu, kişinin düşük özsaygısı, güvensizlik duygusu ve geçmiş yaşantılarının etkisiyle daha da güçlenebilir. Özellikle, sevdiği kişinin ilgisinin başkalarına kaydığını düşünen birey, kendini eksik ve önemsiz hissedebilir. Bu yüzden, değer verdiği bir ilişkiyi ya da sahip olduğu bir özelliği tehdit altında hissettiğinde, kıskançlık bir tür savunma mekanizması olarak devreye girer. Örneğin, romantik ilişkilerde kişinin eşinin ilgisinin başka birine kaymasından endişelenmesi, özgüveninde düşüşe neden olabilir.

KISKANÇLIĞIN ÇEŞİTLERİ

En yaygın olanı romantik kıskançlıktır. Bu genellikle ilişkideki güvensizlikten veya geçmiş yaşantılardan kaynaklanır. Kıskançlık yalnızca romantik ilişkilerde değil; aile, arkadaşlık ve iş ortamlarında da ortaya çıkar. Bir diğer yaygın tür ise aile içinde, özellikle kardeşler arasında görülen kıskançlıktır. Çocukluk döneminde ebeveyn ilgisini paylaşmak zorunda kalmak, rekabet duygusunu tetikleyebilir. Sosyal hayatta ve iş ortamında ise başkalarının başarısı ve statüsüyle kendimizi kıyasladığımızda rekabetçi kıskançlık ortaya çıkabilir. Örneğin, bir ilişkide partnerin eski sevgilileriyle olan geçmişi ya da iş yerinde terfi beklentisi kıskançlığı artırabilir.

NEDEN OLUR?

Kıskançlık, insanların duygusal dünyasında sıkça karşılaştığı bir histir ve evrimsel, biyolojik ve psikososyal etkenler başta olmak üzere pek çok nedenle ortaya çıkabilir. İnsan, doğası gereği sevgiye ve ait olma duygusuna gereksinim duyar. Çocukluk dönemindeki yaşantılar, aile içindeki ilgisizlik, ayrımcılık ve sosyal çevreden alınan mesajlar, bu duygunun şekillenmesinde etkili olur. Özellikle geçmişte yaşanan ”ihanet” ya da ”reddedilme”, kişinin gelecekte benzer durumlarla karşılaşacağına dair sürekli bir beklenti oluşturur. Eğer kişi geçmişte aldatılma, reddedilme ya da düşük özsaygı gibi deneyimler yaşadıysa, kıskançlık duygusu daha da yoğunlaşabilir.

Her duygu gibi kıskançlığın da olumlu ve sağlıklı bir yanı vardır. Kişinin sahip olduğu ilişkilere değer vermesi, onları koruması, sakınması ve savunması gibi… Bu duygu, bazen ilişki dinamiklerinin düzeltilmesi gerektiğine işaret eder. Ama bazen de doğru anlaşılıp değerlendirilmediğinde yıkıcı sonuçları olabilir. Kontrol edilemediğinde, sürekli zorlanma, kaygı ve çatışmalara neden olabilir.

NE YAPALIM?

Kıskançlık bazen yapıcı olabilir çünkü kişinin ilişkisindeki sorunları fark etmesine ve çözüm üretmesine yardımcı olabilir. Ancak, kontrolsüz kıskançlık; sürekli gerginlik, kaygı ve ilişkide güven sorunları yaratabilir. Bu nedenle, duygusal farkındalık kazanmak, kendini tanımak ve gerektiğinde bir uzmandan destek almak, kıskançlık duygusunu sağlıklı bir şekilde yönetmek için oldukça önemlidir.

Duygularınızı anlamak ve ifade etmek, bu süreçte ilk adımdır. Terapi ya da danışmanlık hizmetleri, kıskançlık duygusunun kökenine inmede ve sağlıklı baş etme stratejileri geliştirmede yardımcı olabilir.

Bu duygunun etkilerini azaltmak için, bireyin öncelikle kendini tanıması ve duygularını nesnel olarak gözlemlemesi önemlidir. Kendinize yönelik eleştirel düşünceleri sorgulamak, olumsuz inançları değiştirme sürecinde ilk adımdır. Ayrıca, eşimiz veya çevrenizle dürüst ve açık iletişim kurmak, yanlış anlaşılmaları önler ve güven ortamı oluşturur.

Kıskançlık duyduğunuz anlarda, derin nefes alıp sakinleşmek, beklemek, bu duygunun bizim hangi istek veya idealimize işaret ettiğini fark etmek için bize zaman tanır. Bu yöntemler, hem kişisel gelişiminizi destekler hem de ilişkilerinizde daha sağlam temeller oluşturmanıza yardımcı olur. Zamanla bu yaklaşımlarla duygusal dengeyi sağlamak ve kıskançlık duygusunun aşırıya kaçmasını engellemek mümkündür. Bu süreç, kişisel farkındalıkla birleştiğinde, hem bireysel hem de sosyal kalitenizi artıracak, uzun vadede daha tatmin edici ilişkiler kurmanıza olanak tanıyacaktır. Bu adımlar, zaman içinde içsel huzurunuzu ve güveninizi de pekiştirecektir.

Kıskançlık insan doğasının bir parçası olup, farklı sebeplerden kaynaklanabilen evrensel bir duygudur. Evrimsel kökenleri, biyolojik temelleri ve psikososyal dinamikleri vardır. İyi anlaşılır ve değerlendirilirse yapıcı geliştirici, koruyucu bir işlevi olsa da, aşırı ve kontrolsüz kıskançlık, ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, kıskançlığın farkına varmak ve nedenlerini anlamak, hem bireysel gelişim hem de sağlıklı ilişkiler kurmak açısından önemli bir ilk adımdır.

Kaynak: NTV

Related Posts

NBC 21. yüzyılın en iyi 10 filmini seçti
  • Temmuz 26, 2025

OSLO, AUGUST 31ST (OSLO, 31 AĞUSTOS-2011)(Yön: Joachim Trier) Film kaldığı rehabilitasyon merkezinden, iş başvurusunda bulunmak, çocukluğunu geçirdiği Oslo’da eski arkadaşları ve ailesiyle yeniden bir araya gelmek için izi alan uyuşturucu…

Okumaya Devam Et
Parmak eklemlerindeki bu belirtiye dikkat: Yüksek kolesterolün işareti olabilir
  • Temmuz 26, 2025

Surrey Live’ın haberine göre, yüksek kolesterolün diğer belirtileri arasında gözlerin iç köşelerinde oluşan küçük sarı lekeler (ksantelasma) ve iris çevresinde beliren soluk beyaz halka (korneal arkus) yer alıyor. Kolesterol seviyesini…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir