“Devredilemez hak, şartlı olamaz”
/
İngiltere Parlamentosunda Kıdemli Dışişleri ve Savunma Araştırmacısı Lara Bird-Leakey ise İngiltere’nin şartlı tanıma yaklaşımının sorunlu olduğunu vurgulayarak, “İngiltere hükümetinin söylediği şeyin tam olarak ne olduğunu netleştirmek önemli. İngiltere Filistin’i eylülde tanıyacağını belirtti ancak bu tanımaya İsrail’in icraatlarına bağlayan kısıtlamalar getirdiler. Bu, İsrail’in İngiltere hükümetinin ne yapacağını belirlemede önemli rol oynamasına izin veriyor.” dedi.İngiltere’nin Filistin meselesindeki tarihi rolüne değinen Bird-Leakey, “1917’den ve manda rejiminden bu yana gerçekten önemli bir tarihi bağlantı var. İngiltere hükümeti 100 yıl önce mümkün kıldığı mirasın geri alınmasında daha aktif rol almalı.” diye konuştu.Bird-Leakey, İngiliz siyasetindeki İsrail’e verilen koşulsuz destekte kademeli bir değişim gözlemlediğini ancak bunun yetersiz olduğunu dile getirerek, “Hafif bir değişim ve ilerleme gördüğümü düşünüyorum ama bu çok isteksizce geldi ve büyük ölçüde milletvekillerinin eğitimindeki değişimden ve ana akım medyanın anlatımındaki değişimle birleşen kamuoyu baskısından kaynaklandı.” ifadelerini kullandı.
“Netanyahu’yu durdurmak için somut adımlar şart”
/
Bird-Leakey, İngiltere hükümetinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu durdurmak için diplomatik mekanizmalarla etki edebileceğini düşündüğünü ancak bunun işe yaramadığını söyleyerek, İngiltere’nin, Rusya’ya yaptığı gibi İsrail’e sistemli şekilde yaptırım uygulamada başarısız olduğunu dile getirdi.Bird-Leakey, “Evet, şartlı tanımanın Gazze’deki soykırımı durdurmak için çok az ve çok geç olduğunu düşünüyorum. Önemli bir hamle çünkü hükümetin doğru yönde hareket etmeye istekli olduğunu gösteriyor ama bu süreç artık uluslararası hukuk temelinde, çok taraflı bir süreç olmalı ve gücü İsrail’den almalı.” değerlendirmesinde bulundu.