
Hafta içinde TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından yapılan araştırmada; ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre, Türkiye’nin en mutsuz şehirleri açıklandı.
Mutsuz şehirler listesinde dikkat çeken unsur, 10 şehirden 5’inin Karadeniz Bölgesi’nde yer alması. Trabzonlu bilim insanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, en mutsuz şehirlerin neden Karadeniz Bölgesi’nde olduğu konusunda Habertürk‘e yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Doğu Karadeniz’de ciddi bir işsizlik var. Trabzonlular yurt dışına gidiyor. Burada yatırım da arazi de yok. Bir de Trabzon insanı, Trabzonspor ile özdeşleşmiş durumda. Bir Trabzonspor bağımlılığı var. Beklenen başarı gelmeyince, o da mutsuzluğu artırıyor.”
İngiltere merkezli Yaşam Kalitesi Enstitüsü, 2025’e ait ‘Dünyanın En Mutlu Şehirleri’ listesini ise mayıs ayında açıklamıştı. Araştırmada, şehirlerin yaşam kalitesine dair çok sayıda kriter değerlendirmeye alındı.
Dünya Mutluluk Raporu; analitik ve danışmanlık şirketi Gallup’un gayrisafi yurt içi hasıla, sosyal destek, ortalama sağlıklı yaşam süresi, vatandaşların kendi hayatlarıyla ilgili karar alabilme özgürlüğü, cömertlik gibi konular üzerinden yapılan anketlerle hazırlanıyor.
Peki mutluluğun parayla ne kadar ilgisi bulunuyor?
Meta, insan hayatına girdiğinden bu yana en sık sorulan sorulardan biri, sanıyorum budur…
Ünlü şarkıcı Bob Marley, 1981’de 36 yaşındayken hayatını kaybetti.
Bu konudaki en güzel özlü sözü Bob Marley sarf etmişti; “Para, sayılardan oluşur ve sayılar asla bitmez. Mutlu olmak için para gerekiyorsa, mutluluk arayışınız asla bitmez.”
Dünyanın en mutlu şehirlerinde yaşayanların mutluluk kaynağının parayla ne ölçüde ilintili olduğunu merak ettim. ‘En mutlular’ sıralamasında ilk 10’da bulunan şehirlerin bulunduğu ülkelerde kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın miktarı bir cevap olabilir mi?
Kişi başına en çok gayrisafi yurt içi hasılaya sahip olmakla, mutlu olmak arasında tam bir bağlantı bulunmuyor.
Nüfusu; 672.050 olan Lüksemburg, kültürel değerleriyle birlikte ekonomik açıdan da son derece gelişmiş bir ülkedir.
Zira; en mutlu şehirler listesinde bulunan sadece 3 şehir, en yüksek gayrisafi yurt içi hasılaya sahip ülkede bulunuyor; Kopenhag ile Aarhus (Danimarka), Zürih (İsviçre) ve Singapur…
Nüfusu; 667.009 olan Kopengah, Danimarka’nın başkenti.
Yüksek gayrisafi yurt içi hasılaya sahip ülkelerle en mutlu şehirler listesinin karşılaştırılmasıyla paranın ille de mutluluk getirmediği % 70 oranında anlaşılıyor. Peki mutluluk için geriye hangi unsurlar kalıyor?
Grönland ve Faroe Adaları’nın il sınırlarının içinde olduğu Aarhus, yaklaşık 300 bin kişilik nüfusuyla Danimarka’nın ikinci büyük şehri.
Sanıyorum bu sorunun en güzel cevabını, en mutlu şehirler listesinde Kopenhag ile Aarhus bulunan Danimarkalılar verebilir.
Zürih, 341.730 kişilik nüfusuyla İsviçre’nin en kalabalık şehri.
Birkaç yıl önce Kopenhag’a gittiğimde arkadaşlarla akşam üstü bir kafede oturup sohbet ediyorduk. Orada yaşayan Türklerden biri de masamızdaydı. Şöyle dedi; “Şu karşıda gördüğünüz manavda poşete elma dolduran adamı gördünüz mü? O adam, Kopenhag’ın belediye başkanı.”
Bir şehir devleti olan Singapur’un nüfusu; 5.875.025.
Her ne kadar başka söze hacet olmasa da Danimarka’nın özelliklerine ve Danimarkalıların kişilik yapılarına bir göz atalım.
Üniter parlamenter demokrasi ve anayasal monarşiyle yönetilen Danimarka’nın Kralı X. Frederik
Kasvetli uzun kış aylarına ve yüksek vergilere rağmen Danimarkalılar, neden bu kadar mutlular?
Danimarkalıların mutluluğun peşinde koşma arzu ve çabalarının en güzel örneği ülkelerinde bu konuda bir kuruluşun olmasıyla gözler önüne seriliyor; Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü…
Danimarkalıların mutluluk kaynağı; mutluluğun ve yaşamın özünü kavramayı amaçlayan Hygge felsefesi…
Kökeni Danimarka olan Hygge felsefesinin temelinde; paranın mutluluğu garanti etmeyeceği düşüncesi bulunuyor.
Hygge felsefesinin özü şu şekildeki örneklerle ifade edilebilir; Danimarkalılar, gösterişten oldukça nefret ediyor. Bir Danimarkalıya evinizle, otomobilinizle, saat ve telefon markanızla hava atmaya yeltenirseniz anında dışlanırsınız. Kimsenin gözü, başkasının tabağında değil. Sahip olduklarına şükretmenin mutluluğu artıracağına olan inançları sonsuz.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen
Danimarka’da bisikletler her hava koşulunda kullanılıyor. Ayrıca bir iş adamını, yanında çalışanların sahip olduğu aynı fiyattaki benzer bir bisikletle işe gidip gelirken görmek ülkede çok aşina olunan bir görüntü.
Doğayla iç içe yaşamaya büyük önem veriyorlar. Her fırsatta kendilerini doğanın kucağına atan Danimarkalı ailelerin en belirgin özelliklerinden biri de sofrayı birlikte hazırlamaları. “Bizden”in, “Benden”den ‘üstün olduğu düşüncesi, aile içinde olduğu kadar iş ve toplumsal yaşamın her kesiminde kendini ziyadesiyle gösteriyor.
* Yapılan araştırmalara göre, elektronik cihazlardan uzak, her fırsatta günü doğada değerlendiren kişilerin yaratıcılık testlerinde % 50 daha iyi puan aldığı görüldü.
Anıların, hayatlarında büyük yer kapladığı Danimarkalıların bir diğer genel özellikleri de kimseye kendilerini ispatlamak zorunda olmadıklarını düşünmeleri. Danimarkalılar için mevzubahis mutluluksa, gerisi teferruattır.
Kaynak: Habertürk