Ayşe Barım’ın avukatından açıklama

Ayşe Barım, Gezi Parkı soruşturması kapsamında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçundan tutuklanmıştı.

Ayşe Barım hakkında hazırlanan iddianame, 5 Mayıs’ta kabul edilmişti. 7 Temmuz’da ilk kez hâkim karşısına çıkan Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma, 1 Ekim’e ertelenmişti.

Hakkında; 22 yıl 6 aydan, 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Ayşe Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, müvekkilinin sağlık durumuyla ilgili bilgilendirme yaparak; “Adli Tıp Kurumu’nun müvekkilimiz hakkında ‘cezaevinde kalabilir’ yönünde görüş bildirdiği şeklinde yanıltıcı haberler yer almaktadır” dedi.

Deniz Ketenci

Deniz Ketenci, açıklamasının devamında şunları söyledi: Müvekkilimiz Emine Ayşe Barım’ın tahliyesine ilişkin tüm dilekçelerimizde, ciddi sağlık sorunları ayrıntılı şekilde ortaya konmuş ve bu sebeple tahliyesi talep edilmiştir. Nitekim; Silivri Devlet Hastanesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Damar Cerrahisi Hastanesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporlar ve bu raporları değerlendiren Türk Tabipler Birliği’nin görüşleri; müvekkilimizin beyninde iki stent bulunduğunu, cezaevi sürecinde ortaya çıkan ve giderek büyüyen yeni bir anevrizmanın bu stentlerden birinin üzerinde yer aldığını ve kalbinde altı adet ciddi rahatsızlık bulunduğunu açıkça ortaya koymuştur. Buna rağmen son günlerde basında, Adli Tıp Kurumu’nun müvekkilimiz hakkında “cezaevinde kalabilir” yönünde görüş bildirdiği şeklinde yanıltıcı haberler yer almaktadır. Oysa 23/07/2025 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda “cezaevinde kalmasında herhangi bir sakınca yoktur” şeklinde bir değerlendirme bulunmamaktadır. Aksine, ölüm riski yüksek olan mevcut hastalıklar sebebiyle müvekkilimizin derhal tam teşekküllü bir hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bizler, tüm dilekçelerimizde; Cezaevinde oluşan ve giderek büyüyen bu anevrizmaya müdahalenin son derece riskli olduğunu, işlemin açık beyin ameliyatına dönüşme ihtimali bulunduğunu, kalbindeki ciddi rahatsızlıklar nedeniyle yapılacak müdahalelerin de aynı şekilde açık kalp ameliyatına dönüşebileceğini, bu ağır riskler karşısında müvekkilimizin tedavisinin kendi seçeceği hastane ve uzman hekimlerce gerçekleştirilmesi gerektiğini ve yaşam riskini bizzat üstlenmek istediğini açıkça belirtmiş bulunmaktayız. Tüm resmi raporlar müvekkilin sağlık sorunlarını ve yüksek ölüm riskini teyit etmiştir. Müvekkilimizin yaşam hakkının korunması ve etkin tedaviye erişiminin kendi tercihiyle sağlanması yönündeki talebimiz ısrarla devam etmektedir.

Kaynak: Habertürk

Related Posts

Milyonluk Türkiye tanıtımı
  • Eylül 6, 2025

♦ Ederson Moraes (Brezilya) • Piyasa Değeri… 20 Milyon € • Takipçi Sayısı… 5.5 milyon ♦ Milan Škriniar (Slovakya) • Piyasa Değeri… 15 milyon € • Takipçi Sayısı… 1.2 milyon…

Okumaya Devam Et
Ünlü oyuncular Filistin için yürüdü
  • Eylül 6, 2025

Filistin ile dayanışma ve İsrail’in ablukasını kırmak amacıyla 44’ten fazla ülkenin desteğiyle oluşturulan Küresel Sumud Filosu (Global Sumud Flotilla), Türkiye’de de geniş yankı uyandırdı. Bu kapsamda ülkenin birçok şehrinde destek…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir