Ayının peşine düştüğü armut… Deveci armudunun hikayesi

Kış armutları deyince ben Ankara’nın armutları başkadır diyorum. Bende bambaşka yeri olan bir armut varsa o da Deveci armududur. Eski Ankaralılar, Sakarya Caddesi köşesindeki Deveci dükkanını hatırlarlar. Sakarya bir zamanlar alışverişin merkezi gibiydi. Bir köşede Piknik, diğer köşede Kral şarküteri, biraz ötede Tarhan Kitabevi, bir de olmazsa olmaz Deveci dükkanı vardı.

Deveci’de şeftalinin, elmanın ve armudun hası olurdu. Çok güzel şeftali konservesi de bulundururlardı. Ama Deveci armudu bambaşkaydı. Hatta tek tek kağıtlara sarılmış, kocaman taneyle alınabilecek kadar büyük armutlardı. Şimdilerde bazı egzotik meyveler güneyde yetişiyor, onlar da böyle tek tek satılıyor ya, Deveci armudu da böyle egzotik bir gibiydi.

O zamanlar biz Samsun’dan geliyor diye bilirdik. Aslında hem Samsun hem Bursa diyebiliriz. Çünkü Deveci ailesinin Samsun’daki ve sonra da Bursa’daki çiftliklerinde yetiştirilen çok özel bir armut türü. Deveci adı ilk yetiştirenden geliyor.

Ayının peşine düştüğü armut... Deveci armudunun hikayesi - 1 Aylin Öney Tan

Lütfi Deveci’nin ailesinin kökeni Manastır tarafı. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Ankara’ya gelmişler. Sonra da Samsun’a geçmişler. Kendisi 1912 doğumlu, babası Atatürk’ün yakın çevresinden Cumhuriyet’in kurucu kadrolarından. Kendisi de Bursa’da Ziraat Mektebi’nde okuyor. Samsun, Ankara, Bursa üçgeni bu şekilde kuruluyor. Zamanında Bursa’daki Ziraat

Mektebi son derece önemli. Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün en önem verdiği ziraat okullarından birisi, hatta tek diyebiliriz. Bursa’da pek çok araştırma yapılıyor. Pek çok tür geliştiriliyor. Lütfi Deveci de öncelikle Samsun’da sonra da Bursa’nın Gürsu’ya bağlı Ağaköyü’nde kurulan çiftliklerde bu armut türünü geliştirmiş. Hikayesi de ilginç. Ava meraklıymış.

1960 yılında bir gün avda iz sürerken bir ayının peşine düştüğü bir armudun izini bulmuş. Ağaçtan aşılamak için örnek almış, İtalyan ve Fransız armutlarıyla melezlemiş. Üç yıl içinde 1963’e kadar Deveci armut türünü geliştirmiş. Fransa’da literatüre bile giren, tek bir meyvesi bir-bir buçuk kilo ağırlığında olabilen bol sulu bir . Şimdiye kadar rastlanan en birisi 2 kilo 867 gram olarak ölçülmüş. Lütfi Deveci ise en önemli ziraatçilerden biri olarak kabul edilmiş.

Size kendi uydurduğum bir tarif de vereyim. Deveci armudunu soyun. İnce ince dilimleyin. Hiç su koymadan sadece birkaç kaşık şekerle ve bir limonun kabuğunu rendeleyip birlikte hafif pişirin. Rengini değiştirmeyecek, diriliğini kaybetmeyecek. Hoşafla tatlı arası bir lezzet elde edeceksiniz. Limonata gibi olacak.

Kaynak: NTV

Related Posts

Tatil sonrası depresyonu: Rutine geri dönmekte neden zorlanıyoruz?
  • Ağustos 6, 2025

Tatil Sonrası Geçişi Kolaylaştırmak İçin Neler Yapabilirsiniz? Tatil dönüşü ilk günü sakin geçirip, tüm işlere aynı anda yüklenmemeye çalışmak, Akşamları kısa yürüyüşler yapmak ya da sevdiğiniz bir aktivite zaman ayırmak,…

Okumaya Devam Et
7 mi, 8 mi, 9 mu? İdeal uyku süresi düşündüğünüz gibi olmayabilir
  • Ağustos 6, 2025

YETERSİZ UYKU SESSİZ BİR TEHDİT Beş-altı saat uykuya alışkın olanların bedenleri, bu eksikliği ilk etapta hissetmese de, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir. Kilo alımı, bağışıklık sisteminde zayıflama,…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir