Mjallby’nin peri masalını HT Spor’a anlattı!

İsveç’in güney kıyısında, Baltık Denizi’nin kenarındaki 800 kişilik küçük bir balıkçı köyünde Avrupa futbolunun en dikkat çekici başarılarından biri gerçekleşmek üzere. Mjallby, İsveç 1. Futbol Ligi’nde (Allsvenskan) bitime 4 hafta kala ilk şampiyonluğunu ilan etmeye hazırlanıyor.

Mjallby, milli aranın ardından oynanacak ilk lig maçında 20 Ekim’de Göteborg deplasmanında galibiyet alması durumunda ilk lig şampiyonluğunu ilan edecek.

1939 yılında kurulan kulüp, ilk kez 1980 yılında boy gösterdiği İsveç’in en üst düzey futbol ligi Allsvenskan’da toplamda 13 sezon mücadele etti.

Mjallby, şampiyon olması durumunda UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde oynayacak ve aynı zamanda 2026-27 sezonunda tarihinde ilk kez bir Avrupa kupası maçına çıkacak.

Dev rakipleriyle kıyaslandığında çok daha mütevazı bir bütçeyle, okul müdürü teknik direktörün yönettiği, büyük ölçüde yerli oyunculardan kurulu kadrosuyla kulüp, futbol tarihinde eşine az rastlanır bir şampiyonluğa doğru ilerliyor.

Mjallby, bu tarihi başarıya adım adım ilerlerken teknik direktör Anders Torstensson ise HT Spor’a konuk oldu ve Özer Çak’ın sorularını yanıtladı.

İşte Mjallby Teknik Direktörü Anders Torstensson’in HT Spor’a özel açıklamaları:

“OYUNCULAR VE TEKNİK EKİP SAKİNLİĞİNİ KORUYOR”

– Sezonun bu noktasında soyunma odasında baskın duygu hangisi: heyecan mı, sakinlik mi?

Anders Torstensson: Sezonun bu aşamasında şunu söyleyebilmekten memnunum ki oyuncular ve teknik ekip sakinliğini koruyor. Herkes üzerimizdeki baskıyı uzak tutma konusunda harika bir iş çıkardı. Neler olabileceğine dair spekülasyon yapmıyoruz; odağımızı hep bir sonraki maça verdik ve bence üzerimize kurulmak istenen baskıyla baş etmenin anahtarı da bu.

“ALTINDAN KALKAMAYACAĞIMIZ ADIMLAR ATMIYORUZ”

– İnsanlar buna “mucize” diyor. Sizin kelimelerinizle, bu seriyi en basit nasıl açıklarsınız?

Anders Torstensson: Cevabı uzun olabilir ama Mjällby uzun süredir son derece yapılandırılmış bir şekilde çalışan, çok yetenekli ve çalışkan insanları işe alan bir kulüp. Ayrıca kulüp olarak çok hırslıyız ve altından kalkamayacağımız adımlar atmıyoruz. Yani iyi, nazik ve yetenekli insanlarla yapılandırılmış bir çalışma biçimine sahibiz.

“TEKNİK ESNEKLİĞİMİZİ ÇOK GELİŞTİRDİK”

– Yıllarca 3-5-2 / 5-3-2 omurgasını korudunuz. Bunun arkasındaki vazgeçilmez prensipler neler?

Anders Torstensson: Aslında öyle oynamıyoruz; birçok şekilde oynuyoruz. Kurulum formasyonumuz daha çok 3-2-4-1’e benziyor ve savunmada 5-2-3 diziliyoruz. Ama elbette farklı fazlarda varyasyonlarımız var. Alçak, orta ya da yüksek blokta savunma yaparken adam adama markaja geçebiliriz, 4-5-1’e dönebiliriz. Orta sahada 1-3-3’le de saldırabiliriz, vb. Yani bence bunun yanıtı, taktik esnekliğimizi çok geliştirmiş olmamız. Bunun arkasındaki prensipler çok fazla; bu röportajda hepsini anlatmaya vaktim yok. Ama çok sayıda prensip üzerine inşa ediyoruz.

“İŞLERİ YÖNETMEK İÇİN ALET ÇANTAMDA ÇOK FAZLA ARAÇ VAR”

– Geçmişi okul müdürlüğüne dayanan biri olarak, hangi liderlik becerileri kulübe en iyi şekilde transfer oluyor?

Anders Torstensson: Belirli beceriler sayabilir miyim bilmiyorum ama geçmişim şu: İsveç’te tank alayında 10 yıl subay olarak çalıştım. Sonra 20 yılı aşkın süre müdürlük yaptım. Bunu alt liglerde antrenman/performans yöneticiliği görevleriyle birlikte yürüttüm. Düşününce, farklı ortamlarda, farklı liderlik zorluklarıyla yüzleşerek çalıştım ve bu süreçte çok şey öğrendim. Sadece futbolla uğraşan bir teknik direktörle kıyaslandığımda, işleri yönetmek için alet çantamda daha fazla araç olduğunu söyleyebilirim. Elbette yolda kendi deneyimlerimi de edindim, ama örnek vermek zor; yine de insan ilişkileri konusunda epey iyi bir tecrübem olduğunu düşünüyorum.

“BÜTÇEMİZ DAHİLİNDEKİ OYUNCULARLA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”

– Mütevazı bir bütçeyle rekabet ederken ideal futbolcu profilini nasıl tanımlarsınız? Vazgeçilmez üç özelliğiniz nedir?

Anders Torstensson: Güzel soru. Elbette istediğimiz tüm oyuncuları seçemiyoruz, bütçemiz dahilindeki oyuncularla çalışmak zorundayız. Ama scouting organizasyonumuz oyuncu izleme konusunda gerçekten titiz. Vazgeçilmezlerin ne olduğuna gelince: Oyuncunun grup içinde ve dışında nasıl biri olduğuna dair referans toplarız. Eğer onun ******* olduğuna dair sinyaller alırsak, bu muhtemelen vazgeçilmez bir red nedenidir. İkincisi, dayanıklılığı/azmi olmalı; çok çalışmalı ve işe kendini adamış olmalı. Üçüncüsü de farklı pozisyonlarımız için belirlediğimiz kilit performans göstergelerine uymalı.

“HAVA KOŞULLARINDAN ZİYADE RAKİPLERİN ZAYIFLIKLARINDAN FAYDALANMAK DAHA ÖNEMLİ”

– Baltık’a uçan toplar hakkındaki şakalar bir yana: Rüzgar ve hava koşulları oyunu veya duran topları etkiliyor mu?

Anders Torstensson: Aslında hayır. Bunu söylerken de şuradan geliyoruz. Havanın berbat olduğu, bardaktan boşanırcasına yağmurun yağdığı ve rüzgârın saniyede 50 kilometre hızla estiği bir maçtan… Ama böyle olsa da duran toplarımızdaki sistemi değiştirmiyoruz. Hava koşullarına bakmaktan ziyade, rakiplerimizin zayıflıklarından faydalanmaya çalışmak taktik açıdan çok daha önemli.

“BENİ GURURLANDIRAN ÇOK AN VAR”

– Bu sezon sizi en çok gururlandıran an hangisiydi?

Anders Torstensson: Çok an var, ama üçünden bahsedebilirim. Bence İsveç’in en büyük kulübü olan Malmö’ye deplasmana gitmiştik. Sahamızda onlarla berabere kalmıştık ve yazın sonuydu. Tüm baskı üzerimizdeydi ve medya “şimdi, şimdi, şimdi Mjällby takılacak”; çünkü Malmö ve diğerleriyle karşılaşacaklar” diyordu. Ama Malmö’yü kendi sahalarında net biçimde yendik; bu aklımda kaldı. Ayrıca Hammarby’e deplasmanda, fikstürümüzün çok sıkışık olduğu, Stockholm’de peş peşe deplasmanlar oynadığımız bir dönemde gittik ve ilk 11’de rotasyon yapmak zorunda hissettik. Sanırım bir sonraki maçı da düşünerek dört-beş oyuncuyu değiştirdik. Ama oyuncular sorumluluğu gerçekten üstlendi, çok iyi oynadık ve o maçı da kazandık. Üçüncü maç ise çok yakın zamanda, yaklaşık bir buçuk hafta önce Brommapojkarna deplasmanıydı. İlk yarı 0-0 bitti ve ikinci yarının başında kırmızı kart gördük. Buna rağmen çocuklar kendilerini topladı, harika bir ikinci yarı oynadılar. Bir kornerden gol bulduk, genel olarak çok çok iyi bir yarı çıkardık ve üç puanı aldık.

– Gece uykunuzu kaçıran bir detay?

Anders Torstensson: Ben iyi uyuyan biriyim; belki ligi kazanma ihtimali… Ama yok, gayet iyi uyuyorum.

“ADIM ADIM BARİYERLERİ AŞAN BİR KULÜBÜZ”

– Bu yolculukta taraftarların katkıları neler?

Anders Torstensson: Güzel bir soru. Daha önce de söylediğim gibi, biz, Mjällby olarak adım adım bariyerleri aşan bir kulübüz. Taraftarlarımızın da aynı şeyi yaptığını görebilirsiniz. Günümüzde, Boma Poiken maçından bir önceki yıla kıyasla satışlarımızın üç katına çıktığını düşünüyorum. Bahsettiğim gibi, bence sahada ev sahibi taraftarlardan bile daha fazla bizim taraftarımız vardı. Yani gerçekten taşın altına ellerini koydular ve bizi harika bir şekilde destekliyorlar. Bunu hissediyorsunuz. Bildiğiniz gibi İsveç’te çok küçük bir bölgeden, küçük bir topluluktan geliyoruz ama onlar Mjällby ile inanılmaz gurur duyuyorlar ve bunu sahada da saha dışında da hissedebiliyorsunuz.

Kaynak:Haberturk

Related Posts

Şampiyonlar Kupası şampiyonu F.Bahçe!
  • Ekim 8, 2025

2025 Voleybol Kadınlar AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası’nı, VakıfBank’ı 3-2 yenen Fenerbahçe Medicana kazandı. Ankara Spor Salonu’ndaki maçta tribünler tamamen doldu. Mücadeleyi, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sadettin Saran da izledi. VakıfBank, sakatlıkları…

Okumaya Devam Et
Ali Koç’tan F.Bahçe’ye tebrik!
  • Ekim 8, 2025

Ali Koç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası’nı kazanarak bizleri gururlandıran Fenerbahçe Medicana Kadın Voleybol Takımımızı, teknik heyetimizi ve başarıda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şampiyonluğumuz camiamıza…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir