

Fransa Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Gazze’de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşması, bölgenin yeniden inşa edilmesi, insani yardımın ulaştırılması gibi farklı konular ele alındı.
Dışişleri bakanları düzeyinde düzenlenen toplantıya, Türkiye, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Avrupa Birliği’nden (AB) temsilciler katıldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Gazze konulu toplantının ardından basın mensuplarına demeç verdi.
Dün Mısır’da Gazze için sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasına ilişkin Fidan, “Dün çok önemliydi. İki senedir devam eden Gazze’deki soykırımın durması için bir umut ortaya çıktı. Türkiye en başından beri Cumhurbaşkanı’mızın (Recep Tayyip Erdoğan) önderliğinde gerçekten muazzam bir uluslararası çaba ortaya koydu.” dedi.
“TÜRKİYE ATEŞKESİ TAKİP EDECEK”
Bu aşamadan sonra bekleyen birkaç tane önemli husus olduğuna dikkati çeken Fidan, şu anda üzerinde mutabık kalınan konunun birinci aşama uygulama planı olduğunu belirtti.
Fidan, burada 4 hedef olduğunu belirterek, “Bunlar ateşkesin sağlanması, rehinelerin ve tutukların serbest bırakılması, insani yardımların kesintisiz bir an önce başlaması ve İsrail birliklerinin belli çizgilere çekilmesi. Bunlar ilk aşamada şu anda mutabık kalınan uygulama planının parçaları. Bunların da büyük bir titizlikle takip edilmesi gerekiyor. Burada mutabakat metninde yer alan ilgili madde gereğince Türkiye de bu uygulamada yer alacak.” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Hep beraber dünkü anlaşmanın neticelerini ve nasıl uygulanacağını, özellikle Gazze’nin tekrar ayağı kaldırılması için Avrupalılar ve uluslararası toplumun geri kalanı nasıl rol oynayabilir, onlar üzerinde çok ayrıntılı duruldu.” dedi.
“İKİ DEVELETLİ ÇÖZÜMÜ HERKES KABUL EDİYOR”
İki devletli çözümün problemin çözülmesinde ana rol oynadığının herkes tarafından kabul edilmesinin güzel olduğunu vurgulayan Fidan, “Biz Türkiye olarak şunu söyledik. Eğer Gazze’nin yeniden inşası ve planların hayata geçirilmesi Gazze’yi 7 Ekim 2023 öncesi şartlara götürecekse o zaman yine biz başka bir savaşla ileride karşılaşacağız demektir. Çünkü 7 Ekim’den önce biliyorsunuz Gazze bir açık hava cezaevi gibiydi.” şeklinde konuştu.
Fidan, Gazze’nin o dönemde serbest ticaretin ve ekonominin olmadığı, her şeyin İsrail tarafından denetlemeye ve kısıtlamaya tabi tutulduğu bir yer olduğuna işaret ederek, “Burada tabii ki insanlar bir noktadan sonra patlarlar, ben bunun altını bu toplantıda çizdim. Hangi çözümü ateşkesten sonra bulacaksak bulalım Gazze’nin yeniden imarı ve yönetimi zaten Filistinliler tarafından yönetilmeli, emniyet güçleri Filistinliler tarafından olmalı ve bunda hiçbir tereddüt olmamalı, yok da.” ifadelerini kullandı.
GÖREV GÜCÜNDE HANGİ ÜLKELER YER ALACAK?
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sözünü ettiği görev gücünün kabul edilen planın uygulamasıyla alakalı bir madde olduğunu belirterek, “Orada özellikle işte bu mutabık kalınan hususları takibinde, kolaylaştırıcı rol uygulamasında özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Mısır, Türkiye ve Katar’dan müteşekkil bir ekibin yer alacağı özellikle her iki taraf Filistin tarafı ve İsrail tarafıyla konuları görüşecek.” dedi.
Bu ülkelerin arabulucu ülkeler olduğuna da dikkati çeken Fidan, arabulucu ekibin aynı zamanda anlaşmanın ilgili maddelerinin uygulanmasında kendine düşen görevleri yapacağını, şu anda önceden tanımlanmış görevler olmadığını söyledi.
Fidan, anlaşma hayata geçtikçe muhakkak ortaya sorunlar çıkacağına işaret ederek, bu sorunlara pratik cevaplar bulunması için bu ekibin zamanı geldikçe devreye gireceğini belirtti.
“NETANYAHU BARIŞ KONUSUNDA GÜVENİLMEZ”
Gazze’deki ateşkese yönelik sağlanan mutabakatın ardından muazzam bir umut alanı doğduğuna dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:
“Fakat her zaman için ortada bir sorun alanı çıkabileceğini unutmamak lazım. Burada şu ana kadar Netanyahu’nun bir sicili var ve belli konularda ne kadar güvenilmez olduğunu özellikle barış konusunda biliyoruz. İsrail’in savaşı tekrar dayatma gibi bir durumu olabilir. Buna karşı uluslararası toplum şu anda teyakkuzda. Zaten rehineler meselesi çözüldükten sonra da burada İsrail’in artık kendi meşruiyeti için kullanabileceği hiçbir argüman da yok.”
Kaynak: NTV