

New York Times’ın, ABD’li yetkililere dayandırdığı haberine göre, Trump yönetimi, Venezuela üzerinde baskıları artırıyor.
İsmini açıklamak istemeyen yetkililer, CIA’nın, Venezuela‘da Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya veya hükümetine karşı tek taraflı ölümcül gizli eylemlerde bulunma ve Karayipler’de bir dizi operasyon yürütme yetkileriyle donatıldığını aktardı.
CIA’nın Venezuela’da herhangi bir operasyon planlayıp planlamadığı veya verilen yetkilerin bir acil durumdan mı kaynaklandığının ise bilinmediği kaydedildi.
“VENEZUELA BASKI ALTINDA”
Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenleyen ABD Başkanı Donald Trump’a CIA’yı yetkilendirip yetkilendirmediği de soruldu.
Trump, “Böyle bir soruya cevap vermek istemiyorum. Bana sorulması saçma bir soru. Aslında saçma bir soru değil ama cevaplamam saçma olmaz mıydı? Ama sanırım Venezuela baskı altında.” dedi.
Venezuela’nın, ABD’yi düzensiz göçmen “mahkumlarla, akıl hastalarıyla, suçlu insanlarla doldurduğunu” savunan Trump, artık buna izin vermeyeceklerini, Karayipler’deki denizi izlemeye devam edeceklerini söyledi.
ABD’nin, Porto Riko’daki üslerinde 10 bin askeri bulunuyor. Karayipler’de de toplam 8 savaş gemisi ve bir denizaltı görev yapıyor.
KARAYİPLER’DEKİ HAREKETLİLİK
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.
ABD, bu bağlamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına bir denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü gönderilmiş, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun, Venezuela’da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro da buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı.
Öte yandan ABD’nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, yapılan saldırıların “uluslararası hukuka aykırı olduğu” savunulmuştu.
Kaynak: NTV