
Zorlu PSM ve Piksel.Creative Solutions partnerliğiyle dünyanın en önemli medya sanatı festivali Ars Electronica Zorlu PSM’de sanatseverlerle buluşmak üzere bugün kapılarını açtı. Ars Electronica, Diageo Türkiye’nin desteğiyle Zorlu PSM’nin farklı sahne ve alanlarını dönüştürerek izleyicilere 21-28 Ekim tarihlerinde benzersiz bir deneyim sunuyor.
Sergi, mekânsal enstalasyonlardan ekran tabanlı işlere, ses ve ışığın sınırlarını zorlayan performanslardan atölyeler ve interaktif etkinliklere kadar uzanan geniş bir programla İstanbul’u ve Zorlu PSM’yi dijital sanatın merkezine taşıyacak.
Filiz Ova
Lansmanda konuşan Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova, “Neredeyse 50 yıllık geçmişiyle dijital sanatların kalbinin attığı bu festivali, İstanbul’un kendine özgü dijital sanat DNA’sıyla buluşturarak organik bir diyalog kurguladık. 21-28 Ekim tarihleri arasında misafirlerimizi yapay zekâdan etkileşimli enstalasyonlara, kinetik heykellerden ses performanslarına uzanan çok katmanlı bir deneyime davet ediyoruz. Bu iş birliği, Zorlu PSM’nin 10 yıldır sürdürdüğü dijital dönüşüm yolculuğundaki en önemli dönüm noktalarından biri olarak, hem yerel sanatçılarımızı küresel platforma taşıyacak hem de Türkiye’yi dijital sanatın merkezlerinden biri haline getirme vizyonumuza güçlü bir katkı sağlayacak.” dedi.
Ars Electronica İstanbul hem bir sergi hem de uluslararası sanatçıların işlerini İstanbul’a taşıyan, Türk sanatçıların yaratıcı projelerini de dünyaya taşıyan dijital bir sanat platformu olarak kültür sanat dünyasında dikkat çekiyor…
Medya Sanatının Ulusal ve Uluslararası Sanatçıları Ars Electronica’da!
mekaemameme
Fading Colours
Mekânı titreşim ve rezonansla dönüştüren, adeta canlıymış gibi hareket eden hipnotik kinetik heykeli Cycloïd-E ile Cod.Act, etrafımızı saran ama görünmeyen elektromanyetik dalgaları, bir şelaleyi andıran bir ışık ve ses performansına dönüştüren Marc Vilanova’nın Cascade’i, hiper-gerçeklik ve yapay zekâ üzerine düşündüren Martyna Marciniak’ın Anatomy of Non-Fact’ı, iklim krizini canlı alg kültürleri aracılığıyla görünür kılan Noor Stenfert Kroese’nin Fading Colours enstalasyonu bu yılki edisyonda öne çıkan eserler arasında yer alıyor.
Uluslararası sahnenin en yaratıcı stüdyolarından Universal Everything ise izleyiciyi hareketle etkileşime giren, bedenin jestleriyle şekillenen büyüleyici bir dijital evrenin parçası olmaya davet eden interaktif işiyle sanatseverlerle buluşuyor.
Future Visioning
Ars Electronica İstanbul, bu yıl da İmelda Kuyumcu-Gözde Betülay Yorulmaz’ın ikilisi ve Ceren Su Çelik’in yeni çalışmaları, yapay zekayla Türk kahvesi falını bir araya getiren Future Visioning işiyle Özcan Ertek gibi Türkiye’den genç yetenekleri uluslararası bir platforma taşıyarak, onların dünya sahnesinde parlamasını sağlayacak.
Sergiye eşlik eden canlı performanslar, izleyiciyi sanat ve teknolojinin kesiştiği büyülü anlara davet edecek. Özellikle bit.studio’nun doğanın ritmini dijital formlarla kaynaştırdığı Flock Off isimli performansı festivalin unutulmaz deneyimlerinden birine sahne oluyor.
Flock Off
Sergi boyunca düzenlenecek konuşma programları, sanatçıların ve küratörlerin bakış açılarını paylaşarak zengin bir tartışma ortamı yaratırken; atölyeler yeni nesillere teknoloji ile yaratıcı ilişki kurmanın yollarını keşfettirecek.
Festival Kapsamında Two Lanes Sahnede!
Ars Electronica İstanbul, dijital sanatla ilgilenen sanatseverlerin yanı sıra Zorlu PSM %100 Studio’da müzikseverleri de festival kapsamında unutulmaz bir konserle buluşturuyor. Elektronik müziğin yükselen yıldızı Two Lanes, 25 Ekim’de akustik piyanoyu analog synth’larla buluşturacağı konseriyle festivale damga vurmaya hazırlanıyor.
Two Lanes, 300 milyonu aşan dinlenmeleri ve BBC Radio 1 gibi kanallardan aldıkları destekle elektronik müziğin öne çıkan isimleri arasında gösteriliyor. Two Lanes konser bileti sahipleri, Ars Electronica İstanbul sergi ve atölyelerini ücretsiz ziyaret etme ayrıcalığını yaşayacak.
ARS Electronica Kapsamında Sergilenecek Eserler
MEYDAN FUAYE ALANI
Özcan Ertek (Türkiye/Almanya) – Future Visioning işi, kadim kahve falı geleneğini yapay zekayla buluşturarak teknoloji ve inanç arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Sanatçının bu interaktif enstalasyonu, festivalin en sıra dışı deneyimlerinden birini sunuyor.
Universal Everything (İngiltere) – Symbiosis adlı etkileşimli video yerleştirmesi, izleyiciyi organik formların titreşimsel dansına davet ediyor. İngiliz kolektif, bu çalışmasında dijital ve biyolojik dünyalar arasındaki sınırları ustalıkla sorguluyor.
STUDIO ALANI
Cod.Act (İsviçre) – André & Michel Décosterd kardeşlerin *πTon/2* adlı kinetik heykeli, mekanik bir organizmanın nefes alışını andıran hareketleri ve sesleriyle izleyiciyi büyülüyor. İsviçreli ikilinin bu çalışması, canlı ve makine arasındaki sınırları flu hale getiriyor.
GALERİ ALANI
bit.studio (Tayland) – FLOCK OFF performansı, balonlardan oluşan şiirsel bir sürü davranışı sergiliyor. Bangkok merkezli stüdyo, yapay zeka destekli bu enstalasyonla doğadaki kolektif hareketin dijital bir yorumunu sunuyor.
SKY LOUNGE ALANI
Marc Vilanova (İspanya) – Cascade enstalasyonu, doğadaki görünmez elektromanyetik dalgaları görünür kılarak, insan duyularının ötesindeki gerçeklikleri deneyimlememizi sağlıyor. Sanatçının ses ve ışık arasında kurduğu bu şiirsel diyalog, festivalin en çarpıcı işlerinden biri.
Martyna Marciniak (Polonya/Almanya) – Anatomy of Non-Fact ile yapay zeka ve hiper-gerçeklik üzerine düşündürüyor. Berlin merkezli sanatçı, dijital çağda hakikat kavramını sorgularken, izleyiciyi görsel manipülasyonların etkileri üzerine düşünmeye davet ediyor.
Mathias Gartner & Vera Tolazzi (Avusturya) – The Transparency of Randomness adlı etkileşimli yerleştirmeleri, doğadaki rastlantısallığı bilimsel bir perspektifle ele alıyor. Fizikçi ve tasarımcıdan oluşan bu ilginç ikili, izleyiciyi doğanın matematiksel düzenine ortak ediyor.
Cod.Act (İsviçre) – André & Michel Décosterd kardeşlerin *πTon/2* adlı kinetik heykeli, mekanik bir organizmanın nefes alışını andıran hareketleri ve sesleriyle izleyiciyi büyülüyor. İsviçreli ikilinin bu çalışması, canlı ve makine arasındaki sınırları flu hale getiriyor. (Studyodaki daha büyük versiyonu bu daha Küçük olanı)
Noor Stenfert Kroese (Hollanda) & Amir Bastan (İran) – FadingColours enstalasyonu, iklim krizinin mercan resifleri üzerindeki etkisini canlı alg kültürleri aracılığıyla görünür kılıyor. Bu güçlü iş, ekolojik duyarlılığı sanatsal ifadeyle buluşturuyor.
İmelda Kuyumcu & Gözde Betülay Yorulmaz (Türkiye) – Fragmentation adlı iki kanallı video yerleştirmeleri, kentin unutulmuş katmanlarını dijital teknolojilerle yeniden keşfe çıkarıyor. Türkiyeli ikili, bellek ve mekân ilişkisini çağdaş bir dilde yorumluyor.
Ceren Su Çelik (Türkiye) – Curse of Dimensionality videosu, matematiksel bir kavramı görsel bir şölene dönüştürüyor. Genç sanatçı, veri ve estetik arasındaki ilişkiyi incelikle ele alıyor.
Emre Meydan (Türkiye/Almanya) – Plotter makineleriyle ürettiği baskı serisiyle ışık ve rengin dinamik ilişkisini araştırıyor. Sanatçının çok katmanlı çalışmaları, geleneksel ve dijital üretim teknikleri arasında köprüler kuruyor.