Mark Carney seçimlerden zaferle ayrılsa da, liberaller yalnızca azınlık hükümeti kurabilecek kadar sandalye kazanabildi. Carney, kampanya süresince ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı politikalarına karşı çok taraflılığa dayalı bir dış politika vurgusuyla dikkat çekti.

Daha önce Kanada ve İngiltere Merkez Bankaları’nı yöneten ve G7 ülkeleri içinde bu iki görevi de üstlenen ilk kişi olan Carney, seçim sonrası yaptığı açıklamada, “ABD artık lider olmak istemiyorsa, Kanada hazır. Biz uluslararası iş birliğine ve fikirlerin, malların, hizmetlerin serbest dolaşımına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

SEÇİMLERDE TRUMP FAKTÖRÜ

Seçim kampanyasında, rakibi Muhafazakâr lider Pierre Poilievre’nin “Önce Kanada” sloganı ve Trump’a benzetilen söylemleri geri tepti.

Trump’ın Kanada’ya uyguladığı gümrük vergileri ve Kanada’yı ilhak etme tehdidi, Kanadalılar arasında büyük tepki topladı. Seçmenler ABD mallarını ve seyahatlerini boykot etmesi, liberallerin yeniden iktidara gelmesine zemin hazırladı.

YENİ HÜKÜMET NASIL ŞEKİLLENECEK?

Carney’nin kuracağı azınlık hükümeti, küçük partilere bağımlı olacak. İlk önceliği, ABD’ye bağımlılığı azaltacak altyapı projeleriyle Kanada ekonomisini güçlendirmek olacak. Kanada, petrol ihracatının yüzde 90’ını hala ABD’ye yapıyor. Ayrıca Avrupa, Avustralya ve Japonya gibi Asya ülkeleriyle ticaretin artırılması hedefleniyor.

Carney, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin 800 milyar euroluk savunma fonuyla iş birliği yaparak Kanada’nın savunma kapasitesini artırmayı ve ABD’ye olan askeri bağımlılığı azaltmayı planlıyor.

Kaynak: NTV