/
Selley, buz akışının bir buzuldan diğerine yönlendirildiği ve akışı hızlanan buzulun yavaşlayan komşusundan “buz çaldığı” durumu, bir nevi “buz korsanlığı” olarak nitelendirdi.Buz akıntılarının kısa sürede birbirlerinden “buz çalabildiğinin” bilinmediğini, bunun büyük bir buluş olduğunu belirten Selley, “Bu, benzeri görülmemiş bir şey çünkü bunu uydu verilerinden görüyoruz ve 18 yıldan kısa bir sürede gerçekleşiyor. Oysa her zaman bunun uzun ve yavaş bir süreç olduğunu düşünmüştük.” diye konuştu.
“İklim değişikliği kilit rol oynuyor”
/
Buz akıntılarında meydana gelen değişimlere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TerrArctic Mega Grand Projesi Bilimsel Direktörü ve Araştırma Lideri, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan İnce de söz konusu çalışmanın, buz akış yönünde gözlemlenen hızlı değişimlerin, geleneksel olarak uzun jeolojik süreçlerde meydana geldiği düşünülen olayların daha kısa sürelerde gerçekleşebileceğini ortaya koyduğunu söyledi.Buzul dinamiklerinin yüksek çözünürlüklü uydu gözlemleri ile izlenmesinin çevresel değişikliklerin hızlı şekilde tespit edilmesi açısından önem taşıdığını ifade eden İnce, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) CryoSat uydusu gibi gelişmiş uzaktan algılama teknolojilerinin buz kalınlığı ve akış hızındaki değişikliklerin detaylı şekilde analiz edilmesine olanak tanıdığını ve bu verilerin buzulların yüzey eğimi ve akış yönündeki değişiklikleri güvenilir şekilde ölçmek için önemli bir araç olduğunu kaydetti.İklim değişikliğinin, buzulların hızlanması ve yavaşlamasında kilit rol oynadığına işaret eden İnce, “Antarktika’daki bazı buzulların daha hızlı okyanusa akması, buzul incelmesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Kohler East’in hızlanması ve Kohler West’in yavaşlaması, buz tabakasının dengesizliğinin bir göstergesidir ki, bu durum okyanus ısınmasının ve buzulların erimesinin birbirine bağlı olduğunu vurgulamaktadır.” ifadelerini kullandı.Kohler West Buzulu’nun yavaşlamasına karşılık Kohler East Buzulu’nun hızlanmasıyla ortaya çıkan “buz korsanlığı” kavramının, buzul dinamiklerinin düşünüldüğünden çok daha hızlı değişebileceğinin bir göstergesi olduğunu anlatan İnce, Kohler West Buzulu’nun yüzey eğimindeki değişimin, komşu buzulun hızlanmasına yol açarak buz kaybına neden olduğunu aktardı.