Usta oyuncu Hülya Koçyiğit, her pazar TRT-2 ekranlarında yayınlanan ‘Film Gibi Hayatlar’ programının yeni bölümünde, müzisyen Ömür Göksel’i ağırladı.
Müzik sevdasını annesinden aldığını ifade eden Göksel, “Daha ilkokula gitmeden annemden öğrendiğim İtalyanca şarkıları ezbere söylüyordum. Annem hem İtalyan Lisesi hem de konservatuar mezunuydu, evde piyano çalardı. Anneannem de piyano çalardı. Mırıldandığım şarkıyı anneannem piyano başına geçerek çalardı. Babam da piyano çalardı ama dünya çapında piyanistlerle çalışınca babamın pek de iyi çalmadığını öğrendim.” dedi.
1968 yılında katıldığı spikerlik yarışmasında birinci olan Göksel, “İçimde hep bir radyo programı yapmak vardı. Çok keyifli bir iş. Sadece müzik dinlediğin zaman kendini istediğin ortamda hayal edebiliyorsun.” sözleriyle radyoya olan ilgisini dile getirdi.
Türkçe sözlü hafif batı müziğini tanıtabilmek için 90 gün süren turnelere çıktığını belirten sanatçı, “90 gün evden uzak kaldık. Ülkemin annesi Türk sanat müziğiyse babası türkülerimizdi. İster istemez bizim müzik bir üvey evlat gibiydi.” dedi.
Çocukluğunun mutlu geçtiğini belirten Göksel; “Mutluluğu seven bir insanım. Hep derdim ki mutlu insanlar karşılarına çıkan insanların değerini bilirlerse, onlar da mutlu olurlar. Karşına çıkan insanın mutluluğunu bölüşeceksin. Mutluluk parfüm gibidir, çabuk uçar.” ifadelerini kullandı.
‘Sevemem Artık’ şarkısının çok ses getirdiğini söyleyen Göksel, “Bir kadın bana ‘Sesinizi öpmek istiyorum’ demişti.” diyerek bir anısını paylaştı. Bu şarkıdan sonra sinema filmi teklifleri aldığını belirten müzisyen, “Sinema aşkıyla büyüdüm ama sinemayı sevemedim çünkü o zamanlar dört ayrı gece kulübünde sabahlara kadar şarkı söylüyordum. Oradan platoya gittiğimde sabah orada olması gereken insanlar öğlen geliyordu. ‘Ben böyle bir şey yapamam’ dedim. Dakik, ciddi ve işini seven bir insanım.” açıklamalarında bulundu.
Babasını kaybettiği gün sahnede olan Göksel, “Yüzümde bir maskeyle sahnedeydim. Gülerek şarkı söyledim çünkü insanlar oraya eğlenmeye gelmişti. Perde kapandığında arkada hüngür hüngür ağlayan bir sanatçı vardı. Bu sanatçıların kaderidir. Seyircini bırakamazsın.”
Kaynak: Habertürk
admin
