Ödüllü filmler Filmekimi’nde seyirciyle buluşacak

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Paribu sponsorluğunda düzenlenen Filmekimi, güçlü hikâyeleriyle ve çarpıcı görselliğiyle öne çıkan yapımlarla sonbaharda sinemaseverleri bir araya getirmeye hazırlanıyor.

Filmekimi İstanbul’da 3-12 Ekim, Ankara’da 9-12 Ekim, Eskişehir’de 16-19 Ekim ve İzmir’de ise 23-26 Ekim tarihlerinde düzenlenecek. Filmler Beyoğlu’nda Atlas 1948 Sineması, Şişli’de City’s Nişantaşı – CINEWAM Premium ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması ile Paribu Art’ta gösterilecek. Filmekimi Ankara’da Kült Kavaklıdere, Eskişehir’de Sinema Anadolu, İzmir’de ise Paribu Cineverse Konak Pier İzmir’de izleyicilerle buluşacak.

En iyiler Filmekimi’nde

#resim#1296115#

Altın Palmiye’yi kazanan It Was Just an Accident / Görünmez Kaza, Altın Aslan’ı kazanan Father Mother Sister Brother / Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş, Karlovy Vary’de Büyük Ödül kazanan Better Go Mad in the Wild / Doğada Delirmek Daha İyi Filmekimi programında yer alıyor.

İranlı yönetmen Cafer Panahi’ye Cannes’da Altın Palmiye kazandıran son filmi It Was Just an Accident / Görünmez Kaza intikam olgusunu ahlaki yönden ele alıyor. Fransa’nın Oscar adayı olan film, hapishane günlerinden işkencecisi olduğuna inandığı biriyle karşılaşan bir adamın hikâyesini anlatıyor. Mizahi öğelerle başlayan ancak trajediye doğru ilerleyen film, Panahi’nin önceki çalışmalarından farklı bir üslup taşıyor.

Father Mother Sister Brother / Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş

Jim Jarmusch, altı yıl aradan sonra Venedik’te Altın Aslan kazanan Father Mother Sister Brother / Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş ile geri dönüyor; üç bölümden oluşan film, mizah ve melankoliyi harmanlayan, farklı ülkelerde geçen üç aile hikâyesi sunuyor.

Konuşan inekler, çıplak yürüyüşler, şiddetli kavgalar, uçma makineleri, aşırı içki ve ölümle yaşam hakkında derin sohbetlerle dolu Doğada Delirmek Daha İyi, Miro Remo’nun yönettiği şiirsel bir belgesel ve birbirine ve doğaya son derece bağlı tuhaf, sıradışı ikiz kardeşleri konu alıyor.

Usta yönetmenlerin merakla beklenen yeni filmleri

#resim#1296117#

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Filmekimi, usta yönetmenlerin heyecanla beklenen yeni filmlerini vizyondan önce sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Usta yönetmen Paolo Sorrentino, Toni Servillo ile yeniden bir araya geldiği La Grazia’da çok sevilen bir cumhurbaşkanının tartışmalı kararlarını mercek altına alıyor. Lynne Ramsay, Jennifer Lawrence ve Robert Pattinson’lı Geber Aşkımda annelik, aşk ve akıl sağlığı üzerine sarsıcı bir dram aktarırken; Yorgos Lanthimos’un Emma Stone’lu Bugonia’sı, sürprizli bir gerilim-bilimkurguyla modern dünyaya keskin bir eleştiri yöneltiyor.

Yılın en çok konuşulan filmlerinden Ari Aster imzalı Eddington, Joaquin Phoenix ve Pedro Pascal’ı pandemi günlerinde modern yaşamın kabusuna sürüklüyor. Guillermo del Toro, çocukluk hayalini gerçekleştirerek Mary Shelley klasiği Frankenstein ile görkemli bir uyarlamaya imza atıyor.

Jay Kelly

Filmekimi’nde iki filmi bulunan Richard Linklater Mavi Ay ile Broadway’in perde arkasına nostaljik bir bakış sunuyor; Yeni Dalgada ise Fransız Yeni Dalgası’nın efsanevi filmi Nefes Nefese’nin doğuş hikâyesini aynı teknikleri kullanarak anlatıyor. Cannes’da En İyi Senaryo ödülü kazanan Dardenne Kardeşler’in Genç Anneler filmi, hayata tutunmaya çalışan genç kadınların hikâyelerini anlatırken, Sergei Loznitsa Stalin döneminde adalet arayışını konu alan İki Savcı ile uzun bir aradan sonra kurmacaya dönüyor. Noah Baumbach’ın yönettiği ve George Clooney ile Adam Sandler’ın başrolleri üstlendiği Jay Kelly, Venedik’te dünya prömiyerini yaptı. Filmin parlak oyuncu kadrosunda ayrıca Laura Dern, Billy Crudup, Riley Keough, Grace Edwards, Stacy Keach, Jim Broadbent, Patrick Wilson, Eve Hewson, Greta Gerwig ve Alba Rohrwacher da yer alıyor.

Aynalar No.3: Okyanusta Bir Tekne

Alman auteur Christian Petzold, Aynalar No.3: Okyanusta Bir Tekne’de kırılgan ilişkiler ve sırları odağa alırken, Brezilyalı yönetmen Kleber Mendonça Filho Gizli Ajan’da casusluk ve siyasal baskıyı güçlü bir görsellikle harmanlıyor. Park Chan-wook’un karanlık kara komedisi Başka Yolu Yok, The Squid Game’den tanıdığımız Lee Byung-hun’un etkileyici performansıyla öne çıkarken, Kirill Serebrennikov imzalı Josef Mengele’nin Kayboluşu, “Ölüm Meleği” olarak bilinen cani doktorun Güney Amerika’daki yıllarını takip eden çarpıcı bir tarihsel dram sunuyor. Macaristan’ın Oscar adayı Yetim ise kendi çocukluğundan esinlenen László Nemes’in Venedik’te prömiyerini yapan son filmi.

Başka Yolu Yok

Altın Lale ödüllü yönetmen Joachim Trier, Manevi Değer’de aile, hırs ve sanatsal yaratıcılığın gölgelerini incelikle işlerken, bu yılın Filmekimi programı bir kez daha usta yönetmenlerin son filmlerine evsahipliği yapıyor.

Gizli Ajan / The Secret Agent

Ödüllü filmler, beklenen filmler…

Filmekimi programında bu yıl da Venedik’te Altın Aslan kazanan Baba Anne Kız Kardeş Erkek Kardeş / Father Mother Sister Brother (Jim Jarmusch), Venedik’in ödüllü açılış filmi La Grazia (Paolo Sorrentino), Cannes En İyi Senaryo’lu Genç Anneler / Young Mothers (Dardenne Kardeşler), Cannes François-Chalais ödüllü İki Savcı / Two Prosecutors (Sergei Loznitsa), Almanya’nın Oscar adayı Düşüşün Tınısı / Sound of Falling, Norveç’in Oscar adayı Manevi Değer / Sentimental Value (Joachim Trier), Venedik Yeşil Damla ödüllü Bugonia (Yorgos Lanthimos), Cannes’da prömiyer yapan Eddington (Ari Aster), Venedik’te Altın Aslan için yarışan Frankenstein (Guillermo del Toro), Cannes’da ödüller alan ve Brezilya’nın Oscar adayı Gizli Ajan / The Secret Agent (Kleber Mendonça Filho), Altın Palmiye için yarışan Josef Mengele’nin Kayboluşu (Kirill Serebrennikov), Japonya’da 10 milyon izleyiciye ulaşarak gişe rekorları kıran ve ülkenin Oscar adayı olan Kokuhô, Cannes Belirli Bir Bakış Büyük Ödüllü ve Şili’nin Oscar adayı Flamingonun Gizemli Bakışı, Cannes Jüri Ödüllü ve İspanya’nın Oscar adayı Sırat, Berlin’de Andrew Scott’a Gümüş Ayı kazandıran Mavi Ay / Blue Moon (Richard Linklater), Sundance Senaryo Ödüllü Üzgünüm, Bebeğim / Sorry, Baby (Eva Victor) ve Karlovy Vary Büyük Ödüllü Doğada Delirmek Daha İyi / Better Go Mad in the Wild dâhil, farklı coğrafyalardan güçlü yapımlar yer alıyor.

Sırat

Henrik İbsen’in sevilen oyunu Hedda Gabler, Hollywood’un yükselen isimlerinden Nia DaCosta’nın yönetmenliğinde Hedda ile yeniden beyazperdede hayat buluyor. Manuel Puig’in ünlü romanını temel alarak sahnelenen ve Broadway’i kasıp kavuran Kander & Ebb müzikalinin sinema uyarlaması Örümcek Kadının Öpücüğü, üç başrol oyuncusunun olağanüstü performanslarıyla dikkat çekiyor: Jennifer Lopez, Diego Luna ve Tonatiuh. Filmin yönetmeniyse The Greatest Showman ve Chicago gibi hit müzikal filmlerin senaryolarını yazan, Dreamgirls’ün de yönetmenliğini üstlenen Bill Condon. Cannes’da prömiyerini yapan ve günümüzün en parlak iki erkek oyuncusu, Paul Mescal ve Josh O’Connor’ın başrolleri paylaştığı,Oliver Hermanus’un yönettiği The History of Sound / Sesin Hikâyesi de Filmekimi programında.

Hedda

Gazze’den üç film

Gazze’den seslenen üç etkileyici yapıt da Filmekimi programında.

Kaouther Ben Hania’nın Venedik’te Gümüş Aslan dahil birçok ödül kazanan ve Tunus’un Oscar adayı olan filmi Hind Rajab’ın Sesi, Ocak 2024’te Gazze’de İsrail ateşi altındaki bir arabada mahsur kalan altı yaşındaki kız çocuğu Hind Rajab’ın son saatlerinde kendisine bir ambulans yollamaya çalışan Kızılay gönüllüleriyle telefon görüşmesini ses kayıtlarını da içererek anlatan iç parçalayıcı bir imdat çığlığı.

Yüreğini Eline Al ve Yürü

Sepideh Farsi’nin Cannes’da ACID programında prömiyerini yapan belgeseli Yüreğini Eline Al ve Yürü, yönetmenin Gazze’deki muhabiri Fatem’le 200 günü aşan görüntü ve ses alışverişi üzerinden kuşatma altındaki yaşamın tanıklığını anlatıyor; Fatem’in 16 Nisan 2025’te İsrail ateşiyle ölümü, filmi sarsıcı bir ağıda dönüştürüyor.

Tarzan & Arab Nasser’in western türündeki Bir Zamanlar Gazze’de filmi, 2007’de genç Yahya ile lokantacı Usame’nin kibirli bir polisle mücadelesini merkezine alarak polisiye, dostluk ve komediyi savaşın gölgesindeki gündelik hayatla buluşturuyor. Film, Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ödülünü kazandı.

İstanbul Film Festivali’nin ödüllü filmleri

#resim#1296126#

Bu yıl 44. İstanbul Film Festivali’nde ödül kazanan üç film de Filmekimi programında yer alıyor: En İyi Senaryo ödüllü O da Bir Şey mi (Pelin Esmer), En İyi Yönetmen ödüllü Yeni Şafak Solarken (Gürcan Keltek) ve En İyi Erkek Oyuncu (Nazmi Kırık) ödüllü Uçan Köfteci (Rezan Yeşilbaş).

Türkiye’den özel gösterimler

Cam Sehpa ve Ada Filmekimi’nde gösterilecek yerli filmler arasında.

Cam Sehpa

Can Evrenol’un dünya prömiyerini yapacak kara komedisi Cam Sehpa, yeni bebekli bir çiftin rüküş bir kahve sehpası hevesiyle başlıyor ve banliyö sıkışmışlığında psikolojik bir cehenneme doğru ilerliyor. Ceylan Özgün Özçelik’in Gamze Arslan’ın “Ben Evlat Kız Evlat” öyküsünden uyarladığı kısa filmi Ada ise, bir genç kızın parçalanmış hafızasında gezinen deneysel bir gündüz gerilimi.

Filmekimi kampanyası Muhabbet Ajans tarafından hazırlandı

Filmekimi, sinemaseverlerin her yıl takvimlerinde özel bir yer ayırdığı ve tarihlerini şimdiden işaretlediği bir etkinlik. Bu içgörüden hareketle Muhabbet Ajans tarafından hazırlanan kampanyada, bilgisayar ekranında görünen takvim sayfasında Filmekimi filmlerinin işaretlendiği ve haftanın tamamen Filmekimi ile dolduğu anlatılıyor. Festivalin izleyicilerin günlük yaşamındaki yerini vurgulayan kampanya, etkinliğin popülerliğini görselleştiriyor.

Filmekimi biletleri 26 Eylül’de satışa çıkıyor

Filmekimi biletleri İstanbul, Ankara, Eskişehir ve İzmir için 23 Eylül Salı günü 10.30’da başlayacak Lale Kart üyeleri için indirimli ön satışların ardından, 26 Eylül Cuma günü 10.30’da genel satışa açılacak. Biletler passo.com.tr/tr üzerinden satın alınabilir. Lale Kart üyeleri için ön satış dönemi: 23 Eylül Salı 10.30 (Siyah Lale Kart üyeleri), 24 Eylül Çarşamba 10.30 (Beyaz Lale Kart üyeleri), 25 Eylül Perşembe 10.30 (Kırmızı Lale Kart üyeleri).

Enzo

Filmekimi programı

Related Posts

Bolşoy Tiyatrosu’nun efsane yapıtları AKM’de
  • Eylül 22, 2025

Dünyanın en köklü ve saygın bale topluluklarından biri olan Rusya’nın efsanevi Bolşoy Tiyatrosu, yaklaşık 350 kişilik dev kadrosuyla İstanbul’a geliyor. Dansçıları, orkestrası ve teknik ekibiyle birlikte sahneye taşınacak yapım, izleyicilere…

Okumaya Devam Et
‘Köklerinden Günümüze Türk Resmini İzlemek’
  • Eylül 22, 2025

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin katılımcılara hem tarihsel bir perspektif hem de güncel sanat okumaları kazandıran yetişkin eğitim programları devam ediyor. Müzenin kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu tarafından…

Okumaya Devam Et

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir