Yönetmenliğini Mesut Gengeç’in üstlendiği, doğa ve insan ilişkisini merkeze alan “Bağ Bozumu”, 9 Kasım Pazar günü saat 15.30’da Atlas Sineması’nda gerçekleştirilecek Türkiye prömiyerinde izleyiciyle buluşacak. Film, ayrıca 10 Kasım Pazartesi günü saat 18.00’de İstiklal Mall, Cinema Pink’te ikinci kez gösterilecek.
#resim#1309765#
İstanbul, Bozcaada, Silivri ve Çanakkale’de bir yıl süren titiz bir çalışma sürecinde çekilen film, yönetmen Mesut Gengeç’in ilk uzun metrajlı filmi olarak 13. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film kategorisinde finale kaldı.
FİLMİN KONUSU
Kaçtığı hayatın ortasına yeniden dönen Burak, affetmenin ve kabullenmenin en zor hasat olduğunu fark eder. Çünkü bağ bozumu yalnızca toprakta değil, insanın içinde de gerçekleşir. Yıllar önce ardına bile bakmadan terk ettiği adaya istemeden dönen Burak, köklerinden kopmuş olsa da adanın toprağı hafızasını, rüzgârı ise anılarını saklamıştır. Kaçtığı her şey, şimdi adanın rüzgârında yeniden karşısındadır.
SETTE HAYAT KİMİ ANLARDA SENARYONUN ÖTESİNE GEÇTİ
Başrol oyuncusu Barış Yurtsever, filmde babasının cenaze sahnesini çektiği günün gecesi, gerçek hayatta da babasını kaybetti. Bu beklenmedik olay, filmdeki baba-oğul ilişkisinin duygusal yoğunluğunu gerçeğin kendisiyle birleştirdi. Oyuncu, o sahnede yalnızca karakterinin duygusunu değil, kendi yasının ağırlığını da izleyiciye hissettirdi. “Bağ Bozumu”, böylece hem kurmaca hem gerçek arasında bir duygusal köprüye dönüştü.
Türk sinema ve tiyatro oyuncusu Zeynep Erkekli, Leman Hanım rolünde yılların biriktirdiği sırları ve aile dinamiklerini derinlikli bir şekilde aktarıyor.
Karakterler arasındaki çatışmayı ve dramatik tansiyonu, televizyon ve sinema dünyasından tanıdığımız Berke Üzrek ustalıkla güçlendiriyor. Burak’ın geçmişiyle yüzleşme sürecinde karşısına çıkan Sibel karakterini ise, televizyon ekranlarından tanıdığımız Melissa Yıldırımer içten ve sade bir performansla canlandırıyor.
Hikâyeye farklı bir denge kazandıran Suat karakterinde Ali Barkın, sakin ve doğal oyunculuğuyla filmin duygusal derinliğini pekiştiriyor. Filmde müzikleriyle Türkay Nişancı, Bozcaada’nın doğal ritmini ve Burak’ın duygusal yolculuğunu destekleyen bir atmosfer yaratıyor.
Görüntü yönetmeni Emrah Durmuş ise İstanbul, Bozcaada, Silivri ve İstanbul’un manzaralarını doğal ışıkla ekrana taşıyor.






